3. Hukuk Dairesi 2014/2947 E. , 2014/6249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BURSA 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2011
NUMARASI : 2010/729-2011/1456
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalı şirketin kurumsal abonesi olduğu, 532 727 30 86 ve 532 231 26 12 nolu telefon hatlarının tahsis edildiğini, her iki telefon hattından da en son "Heryöne Paketcell" tarife modeli uygulandığını, davalının diğer ücretler adı altında iphone ses servisi cayma bedeli, iphone SMS servisi cayma bedeli, iphone internet servisi cayma bedeli, iphone 3G cihaz taksidi cayma bedeli, İştecep kampanyası taahhüt farkı tahakkuk ettirildiğini, 532 231 26 12 nolu hatta ilişkin faturadaki 17,63 TL konuşma bedeli dışındaki adına tahakkuk ettirilen tüm borç kalemlerini ve miktarlarını kabul etmediklerini öne sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla "532 727 30 86" ve "532 231 26 12" nolu telefon hatlarından dolayı ve düzenlenen faturalar gereğince davalıya 6.441,70 TL borçlu olmadığının tespiti ile haksız olarak ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının telefon hatları için İphone cihaz ve ofisten cebe (18 ay) kampanyaları ile cepbizden (24 ay) kampanyalarına ilişkin sözleşme imzalandığını, bu taahhütlerde taahhüt süresince hattın başka operatöre taşınayacağını, aksi halde sözleşmede belirtilen şekilde cezai şart bedelini ödeneceğini kabul ettiğini, davacının tacir olması münasebetiyle imzaladığı sözleşme hükümleriyle bağlı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 6.412,49 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
HMK 266. hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece yargılama sırasında bilgisine başvurulan hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişinin telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda uzman olmadığı bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Davalı tarafın talep edebileceği dava konusu bedelin, dava konusunda uzman bilirkişi tarafından denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece dava dosyasının telefon aboneliğinden kaynaklanan dava konusunda uzman olan mühendis bir bilirkişiye verilerek davalı tarafın talep edebileceği bedelin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması için rapor düzenlettirilmesi, davacının borçlu olmadığı miktarın bu şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.