Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/16313
Karar No: 2020/7492
Karar Tarihi: 23.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/16313 Esas 2020/7492 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2018/16313 E.  ,  2020/7492 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacı vekilince duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23/06/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı firma arasında ... 31.Noterliğinin 28728 yevmiye nolu 09.10.2013 tarihli iş sözleşmesini imzaladığını, sözleşmenin 5.maddesince; net ücret haricinde yaptığı işlerden karlılık oranında ek prim ödeneceğini, buna dair ek sözleşme yapılacağını, şirket yetkilisinin ısrarı ile müvekkilinin aylık net ücretinin 900,00 TL olarak yazıldığını, aralarındaki gerçek sözleşmeye göre; prim alacağını ve buna dair ek sözleşme yapılacağını, aylık ücret temayüle ve meslek odasının bildirdiği minimum rakamların altında olmayacağını, müvekkilinin meslekte 30 yılı aşkın tecrübeye sahip olduğunu ve vasıfsız bir işçi gibi asgari ücret alamayacağını, akdedilen sözleşmenin 5.maddesinde açıkça kararlaştırıldığı ve defalarca talep edildiği halde davalının aradaki anlaşmaya uymadığını ve ek sözleşme yapılmasını engellediğini, davalının gerçek ücret dışında sözleşmeye usulen yazılmasını sağladığı ücreti dahi ödemediğini, bu süreçte iş şartları gerekmediği halde başka bir mühendis daha istihdam ederek müvekkilinin imzası ile tasdik edeceği işleri ona gördürdüğünü ve müvekkilinin prim hakkı kazanmasını engellediğini, davalıya 15.01.2016 tarihinde belirtilen hususlarda talepler içeren ihtarname keşide ederek süre verildiği halde ihtarın gereğini yerine getirmediğini ve herhangi bir ücret ödemesi yapılmadığını, iş sözleşmesini de bu nedenlerle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 25.09.2013 tarihinde işe başladığını ve emekli olduğunu, ayrıca kendisine ait ... İnşaat Ltd. Şti. ünvanlı şirketinin bulunduğunu, bu sebeple 900,00 TL ücret ile çalışmayı kabul ettiğini, ücret konusunda bir sorun yaşanmaması için davacı ve müvekkil şirket arasında noter onaylı iş sözleşmesi imzalandığını, 2014 Kasım ayına kadar çalıştığı süre içinde bütün ücretlerinin imzalı bordrolarla ödendiğini, 2014 yılından sonra kendi tanıdığı inşaat firmalarına riskli yapı tespiti yapmaya başladığını, işverene bu yaptığı işlerin bedellerinin bir kısmının kendisi tarafından tahsil edildikten sonra hesaplaşmak istediğini ve bu tahsil ettiği paralar karşılığında kendisine hesaplaşıncaya kadar ayrıca aylık ücret ödenmemesini istediğini,bu nedenle davalı şirketin 2014 Aralık ayından itibaren aylık ücret ödemesi yapmadığını, 2015 yılı Ekim ayında müvekkili işverene yaptığı işlerin listesi ve tahsil ettiği paraları bildirmesini istediğinde önce çeşitli bahaneler uydurduğunu, ancak müvekkili şirketin ısrarları üzerine 2015 Kasım ayından itibaren fiilen işe gelmeyerek hesaplaşmaktan kaçındığını, hesaplaşmaya geleceğinin düşünüldüğünü ve 2016 yılı Şubat ayı dahil sigorta primlerinin yatırıldığını, 04.04.2016 tarihinde işten çıkışının gerçekleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Davalı Temyizi Yönünden;
    Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
    Dosya içeriğine göre, hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 19.538,21 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile temyiz kesinlik sınırı olan 47.530,00 TL kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin, 6100 sayılı Kanun"un 362/1-(a), 366. ve 352. maddeleri uyarınca REDDİNE,
    Davacı Temyizi Yönünden;
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacı işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 401. maddesinde de, işverenin işçiye sözleşmede veya toplu iş sözleşmesinde belirlenen; sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ise asgari ücretten az olmamak kaydıyla emsal ücreti ödemekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücreti net 900,00 TL kabul edilerek ücret alacağı hesaplanmıştır. Dosya kapsamındaki iş sözleşmesi, davacının 15.01.2016 tarihli ihtarnamesi ve imzalı ücret bordroları dikkate alındığında davacının işe başlarken ücretinin net 900,00 TL olduğunun kabulü yerindedir. Ancak ücret alacağının 01.12.2014-15.01.2016 tarihleri arasında hesaplandığı dikkate alındığında, 2015 yılından sonra kabul edilen ücretin asgari ücretin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla ücret miktarını belirleyebilir. Bu bakımdan 2015 yılından itibaren kabul edilen ücretin asgari ücretin altında kalması nedeniyle bu dönemlerde davacının ücreti asgari ücret olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekli iken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi