
Esas No: 2017/1730
Karar No: 2017/5406
Karar Tarihi: 14.06.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/1730 Esas 2017/5406 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 281 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının aynen taksim olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazdaki otelin davacı ... dahil, bütün hissedarların irade beyanı ile davalılardan ..." ın kullanımına ve faydalanmasına 5 yıl süre ile tahsis edildiğini beyanla bu gayrimenkul yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dosya içinde bulunan 01/01/2010 tarihli yazılı muvafakat niteliğindeki adi yazılı belge gereğince taşınmaz hissedarlarının ortak irade ile dava konusu oteli kiralaması için diğer hissedar ..."ı temsilci olarak belirledikleri, ..."ın 04/02/2010 tarihli kira sözleşmesi ile beş yıl süreli olarak oteli dava dışı ... isimli şahsa kiraladığı, kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren beş yıllık süre dolmadan ortaklığın giderilmesi davası açılamayacağı, ancak eldeki bu davanın 17/01/2012 tarihinde yani tarafların müştereken dava konusu oteli kiraya verdikleri beş yıllık süre dolmadan ikame edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından esasa ilişkin olarak ve bir kısım davalılar vekili tarafından ise vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, ortaklığın giderilmesine ilişkindir.
Türk Medenî Kanununun 698. maddesine göre; hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz. Taraflarca imzalanmış 01/01/2010 tarihli muvafakatte ortaklığın devamına, tarafların ortaklığın giderilmesi davası açamayacaklarına dair açıkça bir düzenleme yer almadığı gibi ortaklığın devamına ilişkin resmi şekilde yapılmış bir sözleşme de mevcut değildir. Bu nedenle mahkemece taraflarca yapılmış muvaffakatin ortaklığın devamına yönelik bir sözleşme olarak değerlendirilmesi de doğru görülmemiştir.
Bu durumda, davacı ve davalılar adına paylı mülkiyet hükümlerine tâbi olan taşınmaz için mahkemece yerinde keşif yapılarak öncelikle aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine ilişkin taleplerinin kat mülkiyeti kurulması suretiyle ortaklığın giderilmesi isteğini de kapsadığı kabul edilerek bu yönde araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 14/06/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.