12. Ceza Dairesi 2017/1636 E. , 2018/3978 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hüküm : TCK"nın 136/1, 137/1-a, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Türk Telekomünikasyon A.Ş. çalışanı olan sanık ..."ın, görev ve yetkisi dahilinde erişim imkanına sahip olduğu Türk Telekomünikasyon A.Ş. müşterilerine ait kişisel verileri, ... adlı şahsa satması biçiminde sübut bulan eyleminin, TCK"nın 136/1. madde ve fıkrasında tanımlanan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiş, aynı suçu birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işleyen sanık hakkında, TCK"nın 43/2. madde ve fıkrası yollamasıyla aynı Kanun"un 43/1. madde ve fıkrasında düzenlenen zincirleme suç hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle sanığa eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni olarak kabul edilmemiş, Anayasa Mahkemesinin TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin suç vasfına, takdiri indirim maddesinin uygulanmamasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Mesleğinin sağladığı kolaylıktan yararlanarak atılı suçu işleyen sanığa hükmolunan temel cezada TCK"nın 137/1. madde ve fıkrası uyarınca yarı oranında artırım yapılırken, anılan kanun maddesi ve fıkrasının (b) bendi yerine uygulama alanı bulunmayan (a) bendinin yazılması suretiyle CMK"nın 232/6. madde ve fıkrasına aykırı hareket edilmesi,
2- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA"sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerektiği nazara alındığında, şikayetçi Türk Telekomünikasyon A.Ş.nin, sanığa yüklenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun mağduru olmadığı ve suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma hakkının bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilip, kendisini vekil ile temsil ettiren şikayetçi lehine vekalet ücreti hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 2. paragrafındaki, “TCK 137/1-a” ibarelerinin, “TCK"nın 137/1-b” ibareleri ile değiştirilmesi, hüküm fıkrasının 13. paragrafındaki, “Katılan kendini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 1,500Tl maktu vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılana verilmesine,” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.