21. Hukuk Dairesi 2014/15313 E. , 2015/12652 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş Mahkemesi
Davacının, davalıya ait işyerinde Ağustos 1998 tarihinden.. 2005 tarihine kadar aralıksız olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 1998 yılı 8. ay - 2005 yılı 6. ay tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın 5510 sayılı Yasa"nın 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasanın Geçici 7. maddesi hükmü gözetildiğinde, somut uyuşmazlığın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda, davacının ihtilaflı dönemde farklı işyerlerinde çalışmaları bulunmakla birlikte bu işyerlerinin davalıya ait olduğu ve muvazaalı olarak başkaları adına kaydedildiği iddiası bulunduğundan bu işyerleri ile davalı işyeri arasında organik bağ bulunup bulunmadığı araştırılmadan, davalı işyerinin ihtilaflı dönemde faal olup olmadığı tespit edilmeden ve bordro tanıkları ile komşu işyeri tanıkları dinlenmeksizin yetersizsiz tanık beyanları ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur
Yapılacak iş; davacının ihtilaflı dönemde çalışması bulunan işyerlerinin ticaret sicil müdürlüğü ile vergi dairesi nezdinde kaydının bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapılıp, tescil ve mükellefiyet kayıtlarını temin etmek, bu iş yerlerinin davaya konu dönemde çalışma izni ve ruhsatı ile elektrik-su-telefon aboneliğinin bulunup bulunmadığını ilgili belediyeden sormak, bu işyerlerini hangi tarihte kimin işlettiği, işyerlerinin gerçek işvereninin kim olduğunu ilgili kolluk biriminden sormak suretiyle davalı işyerinin hangi tarihlerde faal olduğunu ve dava dışı işyerleri ile davalı işyeri arasında organik bağ bulunup bulunmadığını, dava dışı bu işyerlerinin gerçek işvereninin davalı işveren olup olmadığını tespit etmek, gerçek işverenin davalı olduğunun tespiti durumunda dava dışı bu işyerleri yönünden davanın reddine karar verilemeyeceğini göz önünde bulundurmak, davacının ihtilaflı dönemde çalışması bulunan işyerlerinin dönem bordrolarını getirtmek, bu işyerlerine ait dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde..., zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek davacının ihtilaflı dönemde çalıştığı dava dışı işyerlerinin gerçek işvereninin kim olduğunu sormak, davacının çalışmanın kesintili mi kesintisiz mi olduğu yönünde yöntemince beyanlarını almak, kesintili ise kesinti tarihlerini sormak suretiyle hiç bir tereddüte mahal vermeyecek şekilde çalışmanın devam ettiği tarihleri belirlemek ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınarak gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıcı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.