9. Hukuk Dairesi 2021/3491 E. , 2021/7657 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2006-2011 yılları arasında davalılar işyerinde ağır vasıta şoförü olarak 1.800,00 TL ücretle çalıştığı, gerekçe göstermeden iş sözleşmesinin işverence feshedildiği, fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışması yaptığı halde ücretlerinin ödenmediği, yıllık izin kullandırılmadığı iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalıların Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe :
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, hükmü temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanun"unda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca davacının çalıştığı işyerinin faaliyet gösterdiği alanda uzman bir bilirkişiden de görüş alınarak davacının fesih tarihindeki gerçek ücreti saptanmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda; davacı ağır vasıta şoförü olarak 1.800,00 TL ücretle çalıştığını iddia etmiş, yapılan emsal ücret araştırmasına göre bayındırlık işçilik birim fiyat listesinde ağır vasıta şoförünün saat ücretinin brüt 6,75 TL olarak gösterildiği, ... Sendikasınca net 2.000,00 TL emsal ücret bildirildiği görülmüştür.
Dosya kapsamı bayındırlık işçilik birim fiyat listesinde ağır vasıta şoförü için bildirilen brüt 6,75 TL saat ücreti esas alınarak davacının aylık brüt ücretinin 1.518,75 TL olduğu kabul edilerek belirlenecek ücret miktarları üzerinden talep konusu alacaklar hesaplanıp hüküm altına alınması yapılan işin niteliği ve dosya kapsamına uygun düşecek olduğu halde, bayındırlık işçilik birim fiyat listesinde bildirilen saat ücretinin brüt değil net olduğu kabul edilerek belirlenen ücret ile sendika üyesi olmayan davacı açısından sendikadan gelen emsal gözetilerek belirlenen ücretlerin ortalaması alınarak belirlenen ücret üzerinden talep konusu alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında bir diğer uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş-çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Aynı ilkeler hafta tatili ve ulusal bayram genel tatili çalışmaları için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı şirketin ..., ..., ..., ... ve ...’daki işyerlerinde 2006-2011 yılları arasında ağır vasıta şoförü olarak çalıştığını, fazla çalışma yaptığını, hafta ve genel tatillerde çalıştığını iddia etmiş, iddiasını ispat için tanık deliline dayanmıştır. Hükme esas alına raporda davacının 05/06/2009-09/07/2011 tarihleri arasındaki çalışmalar için davacı tanık beyanları esas alınarak belirlenen fazla çalışma, hafta ve genel tatil süreleri karşılığı hesaplama yapılmıştır.
Ne var ki davacının çalışmaları ..., ..., ..., ... ve ...’daki işyerlerinde geçtiği halde, davacı tanığı ...’in ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/247 esasına kayıtlı olarak açtığı davada, davacı ..."in, davalıların ...’taki şantiyesinde 2010-2014 yılları arasında buharlı kazan sorumlusu olarak çalıştığı iddia edilmiştir. Davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. şirketi vekilinin temyiz dilekçesinde ise davacının 05/06/2009-17/08/2010 ve 10/06/2011-06/07/2011 tarihleri arasındaki toplam 1 yıl 3 ay 8 günlük çalışmasına ilişkin hiç bir tanık beyanı bulunmadığı, bu döneme ait fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışmalarının ispat edilemediği hususu temyiz gerekçesi yapılmıştır.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemeyeceğinden, davacı ile davacı tanığı ...’in çalışma yerleri ve çalışma tarihleri ile davalının açık temyiz sebepleri gözetildiğinde, davacının 05/06/2009-17/08/2010 ve 10/06/2011-06/07/2011 tarihleri arasındaki fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışmalarının ispat edilemediği kabul edilerek bu tarihler dışında kalan süreler için davacı lehine tanık beyanına göre belirlenen fazla çalışma, hafta ve genel tatil süreleri karşılığı hesaplanacak fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücretleri hüküm altına alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.