4. Hukuk Dairesi 2013/14520 E. , 2014/9386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2012/341-2013/188
Davacı Y.. Ö.. vekili Avukat F. Ç..tarafından, davalılar A.. Ç.. vd aleyhine 06/11/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/06/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalılardan A.. M.."in temyizi yönünden;
Dava, haksız şikayet nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıların haklarında uygulanan idari yaptırımlar nedeniyle kendisine husumet duyduklarını, haksız isnatları nedeniyle rüşvet suçundan hakkında soruşturma açıldığını belirterek haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalıların iddiası dışında davacının üzerine atılı suçu işlediğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, davalıların haklarında daha önceden trafik kanununa muhalefetten idari para cezası kesildiği ve polis memuruna hakaretten kamu davası açıldığı, tüm bu nedenlerle davacının haksız isnatlar nedeniyle soruşturma geçirmesinin kişilik değerlerine saldırı mahiyetinde olduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davalıların müracaatı üzerine davacının da aralarında bulunduğu bir kısım polis memurları hakkında rüşvet aldıkları iddiasıyla soruşturma yapıldığı; davalılardan A.. M.."in savcılıktaki ifadesinde; "Bimer"e mail gönderdiği, yaşadıkları sıkıntıları anlattığı, herhangi bir kimse hakkında özel olarak şikayetçi olmadığı, emniyet görevlilerinin istediklerini yapmadıkları için sıkıntılarla karşılaştıkları" şeklinde genel olarak beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yukardaki olgular gözetilerek davalı A.. M.."in isim belirtmeden yaşadıkları sıkıntıları anlatmasının hak arama özgürlüğü sınırları içinde kaldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturmadığı kabul edilerek hakkındaki davanın tümden reddi gerekirken, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davalılardan A.. Ç.."ın temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamından A.. Ç.."ın Bimer"e gönderdiği mailde, "kendilerinin oto kurtarma işi ile uğraştıklarını, sigorta şirketleri ile çalıştıklarını, çalıştıkları sigorta şirketlerinin kendilerini aradığında olay yerine gitmelerine rağmen, emniyet görevlilerinin kendilerini beklemeden başka bir çekici çağırdığını bu nedenle kendilerinin ve vatandaşın mağdur olduğunu" belirtiği anlaşılmaktadır.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu edilen olayda; olayın gelişimi, davalı A.. Ç.."ın Bimer"e gönderdiği şikayet mailinde isim belirtmemesi, Savcılık aşamasında sorulunca isim belirtmesi ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) no"lu bentte belirtilen nedenle davalı A.. M.. yararına, (2) no"lu bentte gösterilen nedenle A.. Ç.. yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesi yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.