11. Hukuk Dairesi 2015/6729 E. , 2016/3366 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/04/2015 tarih ve 2011/161-2015/310 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 05/05/2011 tarihli olağan genel kurulunda davacının talebi üzerine TTK"nın 377. maddesi uyarınca bilanço görüşmelerinin ertelendiğini, bilanço görüşmelerinin ertelenmesi nedeniyle diğer gündem maddelerinin de ertelenmesi gerektiğini ileri sürerek muhalefet ettiklerini buna rağmen görüşülüp karara bağlandığını, gündemin 3. maddesi ile anasözleşme değişikliğine gidilerek anasözleşmenin 3 maddesinde düzenlenen şirketin faaliyet konusunda değişiklik ve sermaye artırım kararı alındığını, oysa şirketin sermaye ihtiyacının iç kaynaklardan karşılanabileceğini, gündemin 4. maddesi ile TTK"nın 374. maddesine aykırı olarak yönetim kurulu üyelerine TTK"nın 334 ve 335. maddeleri uyarınca izin verildiğini ve bu maddenin oylamasına izin verilen yöneticilerin de katıldığını, diğer gündem maddelerinin de görüşmeye açılmaması gerekmesine rağmen görüşmeye açılıp bilançonun ertelenmesi nedeniyle oylanmaması yönünde karar alındığını ileri sürerek, dava konusu genel kurulda alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sermaye artırımının şirket için zorunlu olduğunu, genel kurulda alınan kararların iptalini gerektirir sebep bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 24/03/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda sermaye artırımına ilişkin genel kurulda yeterli bilgilendirme yapılmadığı belirtilmiş ise de sermaye artırımına ilişkin kararın iptali için öncelikle kötü niyetin ispatlanması gerektiği, bu kararın diğer ortakları zarara uğratmak kastı ile alındığının delillendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere şirketin faaliyet yürüttüğü sağlık hizmetlerinin sürekli gelişime açık olduğu, bu nedenle ilave yatırım, modernizasyon ve hastaneye bakım yapma arzusunun haklı neden olduğu, genel kurulun yeterince bilgilendirilmemesi bir eksiklik ise de tek başına kötü niyet için yeterli bir sebep sayılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Davacı vekilince davalı şirketin 05.05.2011 tarihinde gerçekleşen olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talep edilmiştir. Genel kurulun 3 nolu gündem maddesi anasözleşme değişikliğine ilişkindir.
Genel kurul ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 381. maddesi genel kurul kararlarının iptalinin şartlarını ve usulünü düzenlemiş olup, anılan maddede toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten pay sahibinin iptal davası açabileceği belirtilmiştir. Somut olayda, davacı ortağın genel kurulda kendisini vekili aracılığıyla temsil ettirdiği, vekilin iptali istenen anasözleşme değişikliğine ilişkin 3 nolu gündem maddesine yönelik olarak daha karar alınmadan önce karşı çıktığı (peşin muhalefette bulunduğu), bu şekilde muhalefet durumunun öneriye karşı olup, kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkmanın (muhalefet) bulunmadığı, bu durumda iptal davası açabilmek için kanunun aradığı “alınan kararlara muhalif kalma” koşulunun yerine getirilmediği anlaşıldığından anasözleşme değişikliğine dair 3 nolu gündem maddesi ile ilgili kararın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece anılan husus nazara alınmadan yazılı gerekçe ile esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de davacı vekilinin anılan karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK"nın 438/son maddesi (HMK"nın 370/4maddesi) maddesi gereğince değişik bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre dava konusu genel kurulun 1. gündem maddesi ile bilanço görüşmelerinin ertelenmesi kararı alındığından 5,6,7 ve 8. nolu gündem maddelerinde yönetim kurulu faaliyet raporu, gelir tablosu, yönetim kurulu ve denetçilerin ibraları ile yöneticilerin huzur haklarına ilişkin konuların görüşülmemiş bulunmasına göre davacı vekilinin anılan gündem maddelerine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davacı vekili, dava konusu genel kurulda yönetim kurulu üyelerine somut olaya uygulanması gereken mülga TTK"nın 334 ve 335. maddesine göre yazılı işlemleri yapabilmelerine dair izin verilmesine ilişkin 4 nolu gündem maddesi ile alınan kararın da iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Anılan karar, 242 menfi oya karşılık 655 kabul oyu ile karara bağlanmıştır. Ancak, TTK"nın 334 ve 335. maddesi uyarınca yönetim kuruluna izin verilmesine ilişkin kararlarda yöneticiler kendileriyle ilgili bu kararda oy kullanamayacaklardır. Genel kurul tutanağından yöneticilerin kendilerine izin verilmesine ilişkin kararda oy kullandığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, yönetici konumundaki ortakların pay durumları duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenip, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde yöneticilere mülga TTK"nın 334 ve 335. maddesi uyarınca yetki verilmesine ilişkin kararın, karar nisabı itibariyle geçerli olup olmadığı irdelenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekillinin dava konusu genel kurulun anasözleşme değişikliğine dair 3 nolu gündem maddesine ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının gerekçesi yazılı şekilde değiştirilerek ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin dava konusu genel kurulun 5,6,7 ve 8 nolu gündem maddesine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin dava konusu genel kurulun 4 nolu gündem maddesine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan yönden davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.