Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/676
Karar No: 2022/5471
Karar Tarihi: 09.05.2022

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/676 Esas 2022/5471 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, alacağın muaccel kılındığına dair ihbar yapılmadığı ve hesap kat ihtarı tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüyle icra emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. Bölge Adliye Mahkemesi ise borçlunun istinaf isteminin esastan reddine karar vermiştir. Ancak, alacaklının toplu ipotek hakkı olduğu ve alacaklı tarafından tüm taşınmazlar hakkında takip yapılması gerektiği, ancak müşterek ipotek konusu taşınmazların bir kısmından ipoteğin terkin edildiği ve alacaklı tarafından sadece kalan taşınmazlara takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesinin kararı bozulmuş ve dosya yeniden incelenmek üzere gönderilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 850, 855 ve 873/3. maddeleri
- 5311 sayılı kanun ile değişik İcra ve İflas Kanunu'nun 364/2. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk M
12. Hukuk Dairesi         2022/676 E.  ,  2022/5471 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayetleri ile birlikte, taraflarına alacağın muaccel kılındığına dair ihbar yapılmadığını, hesap kat ihtarı tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği; mahkemece şikayetin kabulüyle, icra emrinin iptaline karar verildiği, taraflarca ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf başvurusunun kabulüyle; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, müşterek ipotek konusu tüm taşınmazlar aleyhine takip yapılmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.
    Taşınmaz rehni, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 850 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 850.maddesine göre taşınmaz rehninin ipotek veya ipotekli borç senedi ve irat senedi şeklinde kurulabileceği, başka herhangi bir şekilde kurulamayacağı açıkça ifade edilmiştir. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere ipotek taşınmaz rehninin bir türüdür ve bir borcun ödenmesinin taşınmazla teminat altına alınması hukuki ilişkisine dayanır. İpotek, taşınmaza taalluk eden haklardandır. Birden fazla taşınmazın bir alacağın teminine tahsis edilmesi mümkündür. Bu durum toplu rehin kurulması veya rehin yükünün paylaştırılması yoluyla sağlanabilir.
    Konuyla ilgili, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 855. maddesinde; “Birden çok taşınmazın aynı borç için rehnedilmesi, taşınmazların aynı malike veya borçtan müteselsilen sorumlu olan maliklere ait olmalarına bağlıdır. Aynı alacak için birden çok taşınmazın rehnedildiği diğer hâllerde, her taşınmazın alacağın ne miktarı için güvence oluşturduğu rehin kurulurken belirtilir. Aksine bir anlaşma bulunmadıkça, tapu idaresi, re'sen güvenceyi taşınmazların her birine değeri oranında dağıtır.” denilmektedir.
    Uygulama ve öğretide yer alan tanımlamaya göre bir tek alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde her biri alacağın tamamına teminat (güvence) teşkil etmek üzere rehin yükü taşınmazlar arasında paylaşılmadan) kurulan rehine toplu rehin (kollektif rehin - müşterek rehin, birlikte rehin=...) denilmektedir. (Köprülü-sınırlı-haklar-... 1982- 1983,2.bası sh.291 vd.)
    Yasa metninde de açıkça ifade edildiği gibi bu rehin türü "üzerinde kurulmak istenen taşınmazlarının mülkiyetinin aynı kişiye ait olması" ya da "taşınmazların ayrı kişilerin mülkiyetinde yani taşınmazların malikleri farklı kimseler ise, bu kişilerin güvence altına alınmak istenen borçtan müteselsil olarak sorumlu bulunmaları" hallerinde kurulabilmektedir. Bu şartlar yoksa toplu rehin kurulamaz.
    Toplu rehinde amaç, tek bir alacağın tamamının, birden fazla taşınmaz ile teminata alınmış olup birden fazla taşınmaz üzerinde kurulu rehinler arasında hukuki bağlılık vardır ve bu bağ içerisinde alacaklının alacağın tahsil etmesi asıldır. Rehinli alacaklının teminatı ne denli fazla olursa olsun temelde alacağını ancak bir kere elde edebileceğinin de unutulmaması gerekir. Böylece rehinli taşınmazlardan birisinin paraya çevrilmesi halinde rehinli alacaklı alacağını tahsil etmişse artık diğer taşınmaz üzerindeki rehnin konusu kalmayacak ve sona erecektir. Kısacası alacaklı alacağının tutarını bir kez isteyebilir. Alacağı tümüyle karşılandığında bütün taşınmazlar hakkındaki rehin hakkının sona ermesi gerekir.
    4721 sayılı TMK'nın 873/3.maddesine göre "Aynı alacak için birden fazla gayrimenkul üzerinde rehin tesis edilmiş ise alacaklı bunların aynı zamanda satılmasını talep etmeye mecburdur. Bununla beraber icra memuru ancak gerektiği kadarını satar" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısı alacağı gününde ödenmemişse açıklanan yasa hükmü gereği üzerinde toplu (birlikte rehin) kurulmuş olan taşınmazların her birini aynı zamanda satılmasını talep etmek zorundadır. Bu zorunluluk alacaklının istediği taşınmazı sattırarak keyfi davranmayı önlemeye yöneliktir. (HGK.27.11.2002. T, 12-823/1020 K.)
    Somut olaya bakıldığında; takip dayanağı olarak gösterilen 1305 yevmiye nolu ipoteğin ...'ye ait 532 ada 402 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 1. dereceden 24/02/2015 tarihinde tesis edildiği, ipotek alacaklısının Tapu Müdürlüğü'ne sunduğu 23/12/2016 tarihli dilekçesi ile 18 nolu mesken ve 20 nolu dükkan üzerindeki ipoteğin fekki ile ipoteğin diğer bağımsız bölümlere geçmesinin talep edildiği, kat irtifakına geçilmesi sonucunda ipoteğin 18 ve 20 nolu bağımsız bölümler hariç tüm bağımsız bölümlere geçtiği, yine 05/01/2017 tarihli 133 yevmiye nolu ipotek senedinde anılan bu bağımsız bölümler üzerinde 2. dereceden ipotek tesis edildiği, kat irtifakı tesisinden sonra 532 ada 402 parsel 4. Kat 10 nolu bağımsız bölümün 01.10.2018 tarihinde şikayetçi ... tarafından satın alındığı, bu bağımsız bölüm üzerinde tesis edilen ipoteklerin devam ettiği, 22/10/2019 tarihli takipte 532 ada 402 parsel 1.kat 1,3 nolu, 3.kat 7,9 nolu, 4. kat 10,11nolu bağımsız bölümler ile ve 21 nolu deponun ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışlarının talep edildiği görülmüştür.
    Taşınmazlar üzerinde kurulu ipoteklere dair resmi senedin niteliğinin toplu ipotek olup, TMK'nın 873/3.maddesi uyarınca, alacaklı tarafından tüm taşınmazlar hakkında takip yapılmalıdır. Ancak somut olayda,... Tapu Müdürlüğü'nün 28/04/2022 tarihli müzekkere cevaplarına göre, müşterek ipotek konusu 4, 5, 6, 8 ve 17 nolu taşınmazlar üzerinden, 22/10/2019 takip tarihinden önce ipoteğin terkin edildiğinin bildirildiği, alacaklı tarafından ise geriye kalan 532 ada 402 parsel 1.kat 1,3 nolu, 3.kat 7,9 nolu, 4. kat 10,11nolu bağımsız bölümler ile ve 21 nolu depo hakkında takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
    O halde, İlk Derece Mahkemesinin taşınmaz maliki şikayetçiye hesap kat ihtarının tebliğ edilmediği gerekçesi icra emrinin iptaline ilişkin kararı yerinde olup Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesinin 19. Hukuk Dairesinin 11/11/2021 tarih ve 2020/1727 E. - 2021/2068 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi