3. Hukuk Dairesi 2013/21393 E. , 2014/6601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : EDİRNE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2012/216-2012/456
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; 20 ortaklı olan davacı kooperatifte, ortaklar için yaptırılan inşaatlar tamamlanmadan kat irtifakına geçildiğini ve bağımsız bölümlerin kura ile dağıtıldığını; ancak, inşaat henüz %40 civarındayken yüklenici şirketin inşaatı bırakıp kaçtığından sözleşmenin feshedildiğini; inşaatın, tamamlanmak üzere yeni bir şirkete verildiğini, Kooperatif Genel Kurulunda (18.06.2011 tarihli) karar alındığını ve her bir üyenin 53.500 TL ödemesinin kararlaştırıldığını; davalı, kooperatif üyesi olan (İmdat Saygı"dan) 25.02.2011 tarihinde bağımsız bölümü satın aldığından, (davalının selefinin bu borcu bilerek devrettiğinden) alacağın kendisinden talep edildiğini; davalının ise, kooperatif üyesi olmadığını ileri sürerek borcunu ödemediğini; davalının bu suretle sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek 53.900 TL ile 2010-2011 dönemi aidat borcundan dolayı 12.000 TL olmak üzere toplam; 65.900 TL"nin aylık %3 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece; "...söz konusu genel kurul kararlarının kooperatif üyeleri için bağlayıcı olduğu; ancak, davalının söz konusu borcun doğduğu tarihte kooperatif üyesi olmadığı, kat irtifaklarının kurulmasından sonra 8 nolu bağımsız bölümün kooperatif üyesi İmdat Saygı adına kaydedildiği, onun da bu taşınmazı davalıya sattığı, taşınmazın 25.02.2011 tarihinden satış yoluyla davalı adına tescil edildiği; dolayısıyla davalının kooperatif üyesi olmaması sebebiyle davacı kooperatife borcu omadığı anlaşılmakla, davacı kooperatifin sübut bulmayan davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur, gerekçesiyle" davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davada; kooperatif üyesi olan şahıstan, üyeye ait bağımsız bölümü satın alan davalının, bağımsız bölüm için harcanan parayı ödemediği ileri sürülerek; sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, alacağın tahsili talep edilmektedir.
TBK"nun 77(BK"nun 61.) maddesi; "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur" hükmüne amirdir.
Somut olayda, davacı kooperatif tarafından yaptırılan bağımsız bölümü, davalı satın almıştır. Satın alma tarihi 25.02.2011 tarihidir. Kooperatif Genel Kurulunun bağımsız bölüm malikinden paranın alınmasına dair kararı ise 18.06.2011 tarihidir. Alınması istenen parayla ilgili yapılan harcamalar davalının satın aldığı bağımsız bölümü de kapsıyorsa, davalı bağımsız bölümüne yapılan masraflardan dolayı, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumludur. Davalının, kooperatif üyesi olup olmamasının bu sonuca etkisi bulunmamaktadır.
Mahkemece, bu husus gözardı edilerek, yanılgılı değrlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; talep edilen paranın, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilip, tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.