
Esas No: 2015/13316
Karar No: 2016/3398
Karar Tarihi: 28.03.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/13316 Esas 2016/3398 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/10/2014 tarih ve 2014/829-2014/328 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların m-acenta sistemi içinde çalıştığını, buna göre müvekkilinin havayolu şirketlerinden temin ettiği ve icra takibine konu faturalarda belirtilen uçak biletlerini davalının nihai tüketiciye sattığını, bilet bedellerinin kredi kartıyla tahsil edilip müvekkili hesabına geçtiğini, müvekkilince biletlerin temin edildiği havayolu firmalarına ödendiğini, ancak kredi kartlarının çalıntı olduğunun anlaşılmasına bağlı olarak müvekkilince bilet ücretlerinin hak sahiplerinin kredi kartlarına iade edildiğini, sistem sahibi şirket ile davalının imzaladığı sözleşmeye göre bu tür durumların sorumluluğunun davalı tarafta olduğunu, borç ödenmeyince başlatılan icra takibinde davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, fatura bedellerinin götürülecek borçlardan olduğundan müvekkilinin ikameti icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin 40. maddesi uyarınca bu tür ihtilaflarda..... Mahkemelerinin yetkili kılındığından yetki itirazında bulunduklarını, taraflar arasındaki ilişkinin acentelik ve komisyonculuk sözleşmelerini ihtiva eden karma bir ilişki mahiyeti taşıdığını, müvekkilinin davacı ile nihai tüketici arasındaki internet üzerinden yapılan ödemelerin güvenliğini denetleme yükümüne veya müdahale yetkisine sahip olmadığını, müvekkilinin sadece davacı ile nihai tüketiciyi buluşturup aracılık yaptığını, zarara sebebiyet veren işlemden dolayı müvekkiline bir kusur atfedilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yetki itirazına esas teşkil eden sözleşmenin taraflar dışında imzalandığı, davalı sağlayıcının sisteme sunduğu uçak biletlerini nihai tüketiciler adına satın aldığını, ancak satın alınan uçak biletlerinin ödemesinin kredi kartı ile yapıldığı, kredi kartlarının da çalıntı olduğu anlaşılınca gerçek hak sahiplerince uçak biletleri bedellerinin davacıdan talep edildiği, sözleşmede davalının sistemde kredi kartı ile ödeme yapılması halinde kredi kartı hamilinin kimliği ve imzasını özenle kontrol etme, ödemenin kredi kartı ile yapılması halinde kart hamiline ıslak imza içeren form doldurma, bunları özenle saklama yükümlülüğünün olduğu, dava konusu
olayda davalının sözleşmede belirtilen bu yükümlülükleri yerine getirmediği, bu nedenle oluşan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 23.227,65 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya yönelik istemin reddine, 23.227,65 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının sözleşmenin kendisine yüklediği yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmemesinden dolayı davacı zararının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan hukukçu ve mali müşavir bilirkişi raporunda davalı ile dava dışı ..... arasındaki sözleşme hükümleri incelenmiş, bu sözleşme hükümleri doğrultusunda davalının sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmişse de, davalı tarafından bilirkişi raporuna ciddi itirazlarda bulunulmuştur. Bu durumda, mahkemece aralarında bankacılık işlemleri hususunda uzman bir bilirkişi ile dava dışı..."ye ait yazılımla ilgili hususlarda ileri sürülen itirazlar bakımından bilgisayar mühendisi bir bilirkişinin bulunduğu üç kişilik bilirkişi heyetinden kredi kartı ödemelerinin yapılma şekli ve kullanılan sistemin işleyişi ile ilgili olarak davalı itirazlarınında değerlendirildiği ve tarafların dava konusu işlemlerde sorumluluklarının belirlendiği bilirkişi görüşü alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.