14. Hukuk Dairesi 2015/14368 E. , 2016/1321 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalılar-karşı davacılar aleyhine 30.07.2008 gününde verilen dilekçe ile asıl davada elatmanın önlenmesi ve kâl, karşı davada temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava TMK"nın 725. maddesi gereğince temliken tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının mülkiyetinde bulunan 126 ada 13 parsel sayılı taşınmaza davalının haksız elatmasının önlenmesi ile kaçak bina eklentilerinin yıkılarak taraflarına teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuş, 126 ada 13 parsel parsel sayılı taşınmazdan müvekkilinin taşınmazına sınır ve müvekkilinin yaptığı evin davacının taşınmazına taşırılan kısımlarının ve evin saçak boyuna denk gelen 30 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile müvekkiline ait 126 ada 3 parsel parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının maliki olduğu taşınmaza davalının binasının taşkın olduğunun belirlendiği ancak davalının iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de karar Dairemizin 16.06.2014 günlü ve 2014/4123-8028 sayılı ilamı ile ""...bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereği yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında, davalı adına temliken tesciline karar verilen yer dışında davalının, davacı taşınmazında kullandığı yer olup olmadığının araştırılması, var ise bu bölüm yönünden müdahalenin men"i ve kal"e yönelik asıl davanın kabul edilmesi gereğine işaret edilmiştir. Yapılan araştırmada temliken tesciline karar verilen yer dışında kalan, davalıya ait evin saçağının davacı taşınmazına tecavüzlü olduğu saptandığına göre, bu bölüm yönünden asıl davanın kabul edilmesi gerektiği"" belirtilerek karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-6100 sayılı HMK"nın 326. maddesine göre; "Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır."
Somut olaya gelince; dava dilekçesinde, davacıya ait 13 parsel sayılı taşınmaza haksız tasarruf etmek ve kaçak bina eklentisi yapmak suretiyle davalı tarafından gerçekleştirilen haksız tecavüzlerin men"i talep edilmiştir. Mahkemece, sadece saçak payları yönünden elatmanın önlenmesi ve kal davası kabul edildiği için, dava kısmen kabul edilmiştir. Bu nedenle, davanın kabulüne karar verilerek; harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden hesap yapılması yerinde değildir.
Bu itibarla mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilerek; harç ve masrafların davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.