3. Hukuk Dairesi 2014/267 E. , 2014/6644 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2013/206-2013/83
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalının kaçak su kullandığının tespit edildiği,davalının dava konusu sözleşme adresinde ikamet ettiğini, davalı borçluya kaçak su bedeli, normal su bedeli ve gecikme cezası tahakkuk ettirildiği, dava konusu borcun IL 8252022-2 nolu sözleşmeye dayalı kaçak su borcu ve normal su borcu olduğunu belirterek 511,88 TL kaçak su bedeli, 1.334,67 TL su bedeli, 460,07 TL gecikme cezası bedeli, 23,60 TL açma kapama, 65,19 TL ÇTV, 19,87 TL ÇTV cezası olmak üzere toplam 2.415,28 TL alacağın asıl alacağa dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davalının kaçak su kullandığı süre içerisinde abone olmadığı gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış ise de; Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.10.2011 tarih ve 2010/601 E. 2011/1076 K. sayılı kararı ile davalının meskende su abonesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, verilen karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde , hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Yasada açıklandığı üzere Tüketici ""bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir. Somut uyuşmazlıkta, davalının meskeninde (öncesinde dava dışı Adem İdiz adına, 23.03.2011 tarihinden itibaren ise kendi adına) su aboneliği mevcut olup, davacı taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. 4077 sayılı Kanunun 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece, 4077 sayılı Kanunun 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun gözetilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup ve bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.