Esas No: 2022/2529
Karar No: 2022/4126
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/2529 Esas 2022/4126 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlu mirasçılarının icra mahkemesine başvurarak bonodaki imzanın murislerine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece imza itirazının kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Ancak yapılan raporda imzanın değerlendirildiği; bahse konu senet üzerinde atılı bulunan imzalar ile Salim Oğuz’un mevcut mukayese imzaları arasında adı geçen şahsın elinden çıktığını gösterir nitelik ve yeterlikte uygun kaligrafik bulgular tespit edilemediği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Bu nedenle mahkeme kararı İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMUŞTUR.
Kanun maddeleri açıklaması:
- İİK'nin 366. Maddesi: Yargıtay, bozma kararını, kararın hüküml
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlu mirasçılarının icra mahkemesine başvurarak bonodaki imzanın murislerine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nce düzenlenen rapor esas alınarak imza itirazının kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının temyiz yoluna başvurduğu, Dairemizce temyiz talebinin süre aşımından reddine karar verildiği, akabinde karar düzeltme talebinin de reddine karar verildiği, alacaklının Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunması üzerine temyiz isteminin süreden reddine karar verilmesi nedeniyle erişim hakkı ihlal edildiğinden bahisle ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere ilgili Yargıtay dairesine gönderilmesine karar verildiği, Anayasa Mahkemesinin bahsi geçen kararı üzerine Dairemizce temyiz itirazlarının esası incelenerek onama kararı verildiği, karar düzeltme talebinin incelenmesinde ise kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması sebebiyle çelişkinin giderilmesi gerektiği gerekçesiyle karar düzeltme talebinin kabulüne karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyularak davacıların imzaya itirazının kabulüne, takibin davacılar yönünden durdurulmasına, alacaklı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına, %10 oranında para cezasına karar verildiği, alacaklının temyiz talebinde bulunduğu görülmüştür.
İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK'nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 E., 2006/231 K. sayılı kararı).
Somut olayda mahkemece imza incelemesi konusunda dosyanın ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'ne gönderildiği, adı geçen kurum tarafından düzenlenen 24.12.2015 tarihli raporda, imzanın değerlendirildiği; bahse konu senet üzerinde atılı bulunan imzalar ile Salim Oğuz’un mevcut mukayese imzaları arasında adı geçen şahsın elinden çıktığını gösterir nitelik ve yeterlikte uygun kaligrafik bulgular tespit edilemediğinin bildirildiği, 29/01/2016 tarihli celsede alacaklının Adli Tıp Kurumundan yeniden rapor alınması gerektiğini ileri sürerek rapora itiraz ettiği görülmüştür.
.. Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nden alınan raporda, imzanın borçlu eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmemiştir. Mahkemece, bu rapor hükme esas alınarak itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapora göre sonuca gidilemez.
Bu durumda, alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine göre; mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.