20. Hukuk Dairesi 2017/7016 E. , 2017/5517 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun geçici 4/1. maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR
... ili, ... ilçesi, ... köyü 179 ada 14, 196 ada 2, 197 ada 3 ve 202 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar sırasıyla 30497,60 m2, 5609,84 m2, 4369,81 m2 ve 5519,04 m2 yüzölçümlü olarak hali arazi niteliğiyle ... adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı, taşınmazların atalarından kendisine kaldığını ve eklemeli olarak 100 yıldır kullanıldığını iddia ederek taşınmazların ... adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 13/04/2015 tarih,2014/9307-2015/2962 E.-K. sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamında özetle; “ ...Mahkemece çekişmeli taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla toprak edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Davacı gerçek kişi, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmış olduğuna göre, öncelikle, dava konusu edilen yerin zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığının ve zilyetlik koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin usûlünce araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazların niteliği ile konumu ve o tarihlerde tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı saptanmamış, davacı adına aynı çalışma alanı içinde belgesizden tesbit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmamış, ziraatçi bilirkişi raporunda çekişmeli 179 ada 14 parsel sayılı taşınmazın (C) bölümü üzerinde eskiden beri kültür bitkisi ekimi ya da dikimi olmadığı, çalışılması halinde her türlü kuru tarıma ve bağ bahçeye elverişli olup kıraç yerlerden olmadığı, üst kısımlarının kısmen kayalık yapıda olduğu, taşınmazın eskiden beri mülkiyete konu edilen yerlerden olup devletin hüküm ve tasarrufu altında olmadığı şeklinde kendi içinde çelişkili olan rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur. Eksik araştırma ve incelemeye, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği, komşu parsellere ilişkin tapu kayıtlarının ve varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları
ile davalı iseler dava dosyalarının, tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise ilgili dava dosyaları ilgili yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve ... Bakanlığı (... ve ...Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memuru, bir ziraat yüksek mühendisi ile yerel bilirkişiler ve davacı tanıkları eşliğinde yeniden keşif yapılarak çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, bu belgelerde taşınmazların ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritalarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ile hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı ile ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazların niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, keşifte yerel bilirkişiler yanında varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; çekişmeli 179 ada 14 parsel sayılı taşınmazın (C) harfi ile gösterilen bölümünün zilyetlikle kazanılacak kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı imar ve ihyanın ne zaman tamamlandığı ne kadar süredir tarım alanı olarak kullanıldığı hususunda taş - toprak analizi de yapılmak suretiyle ziraatçı bilirkişiden rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dava tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri gözönünde bulundurularak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır..." gereğine değinilmiştir.
Mahkemece 09/01/2013 tarih, 2013/2 Esas ve 2014/92 karar sayılı kararda direnilmesine,
Davanın kabulü ile ... ili ... ilçesi ... köyünde kain 197 ada 3, 196 ada 2 , 202 ada 2 ve 179 ada 14 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişisi ... ... tarafından düzenlenen 05/12/2013 tarihli rapor ve krokisinde kroki 1,2,3 ve 4"de gösterdiği
yerlerin davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile dava konusu taşınmazların ...T.C. Kimlik nolu ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların ... sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına ve mahkemenin kararında bir hata bulunmadığı direnme üzerine yapılan inceleme sonucu anlaşıldığına göre, Dairenin 13/04/2015 gün 2014/9307 E. -2015/2962 K. sayılı bozma kararının kaldırılmasına, açıklanan nedenlerle ... vekilinin temyiz itirazının reddi ile direnme kararının ONANMASINA, 15/06/2017 günü oybirliği ile karar verildi.