Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14727
Karar No: 2018/7547
Karar Tarihi: 10.09.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14727 Esas 2018/7547 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/14727 E.  ,  2018/7547 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde, davacı vekili tarafından süresinden sonra temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacının oğlu ..."nin yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacının ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 13.04.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 39.174,16 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davacı desteği kazada tam kusurlu olduğu ve bu kusur davacıya da yansıyacağı için davacının tazminat talep hakkı olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe limitiyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduklarını, kaza sırasında kask takmayan ve müterafik kusurlu olan desteğin bu kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, ticari faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 34.174,16 TL. tazminatın, 5.000,00 TL"lik kısmının dava tarihinden ve bakiye kısmının ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden; 26.05.2015 tarihli kararın tebliği üzerine davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmamış; ancak davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuş, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin 28.08.2015 tarihinde davacı vekiline tebliği üzerine, davacı vekili 09.09.2015 tarihli dilekçesi ile katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur. Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin, yasal 10 günlük süre geçirildikten sonra yapıldığı ve dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği görülmektedir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının tazminat alacağının 34.174,16 TL. olduğuna hükmedilmiş; anılan bu bedele, gerek mahkeme kısa kararında gerekse gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer verilmiştir. Ancak, davacı vekilinin başvurusu üzerine, 27.07.2015 tarihinde mahkeme kararının hüküm fıkrasının tashih edildiği; hüküm altına alınan tazminat miktarı konusunda maddi hata yapıldığı gerekçesiyle, tazminat miktarının 39.174,16 TL. olduğu şeklindeki "tashih şerhi"nin hükmün altına işlendiği görülmektedir.
    Hükmün tavzihi ile tashihi şartları, 6100 sayılı HMK"nun 304. ve 305. maddelerinde düzenlenmiş olup; tashih için karar içeriğinden anlaşılan ancak basit hesap ya da yazım hatası nedeniyle hükümde oluşan bir hatanın bulunması; tavzih için ise, açık olmayan ya da birbiriyle çelişkili olan hüküm kısımlarının bulunması gerekmektedir. Bu itibarla, ne tavzih ne de tashih yoluyla, mahkeme kararında yer almayan yeni bir yükümlülüğün taraflara yüklenmesi, taraf yükümlülüğünün artırılması ya da bir hakkın taraflara sağlanması mümkün değildir.
    Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre, davacı taraf lehine hükmedilen tazminat miktarının, hükümden sonra artırılmasına ilişkin olarak yapılacak bir usul işlemine cevaz veren yasal düzenlemenin bulunmadığı, davacının tashih talebine uygun olarak yapılacak işlemin, hükmün değiştirilmesi mahiyetinde olduğu ve davalının tazminat yükümlülüğünü genişlettiği,
    hakimin dosyadan el çekmesinden sonra, hükümde anılan tarzda bir değişiklik yapma yetkisinin bulunmadığı gözetilerek; davacının tashih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile talebin kabulüne karar verilip hükmün değiştirilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, katılma yoluyla temyiz isteminin, süre yönünden REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek h...nde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 10/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi