7. Ceza Dairesi 2018/4709 E. , 2021/2234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan Gümrük İdaresi temsilcisinin temyizinin nakil aracı hakkında kurulan hükümle sınırlı olduğu gözetilerek katılan Gümrük İdaresi temsilcisi ve sanığın temyiz istemlerine göre yapılan incelemede;
1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi gereği kaçak eşyanın, taşıma aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğu ve kaçak eşyanın değerine nazaran nakilde kullanılan aracın müsaderesinin hakkaniyete de aykırı olmayacağı cihetle, sanık savunmasında, vekaletnameye istinaden aracı ..."ya sattığını ancak aracın asıl sahibinin Haşim isimli biri olduğunu, temyiz dilekçesinde ise, araç sahibinin ... olduğunu belirtmiş olup, TCK"nun 54/1. maddesi gereğince olay öncesi ve sonrası tescil malikleri olan... ve ... ile sanığın savunmasında belirttiği ... dinlenip ve araç satış evrakları celp edilerek anılan aracın iyi niyetli 3. kişiye ait olup olmadığı belirlendikten sonra müsadere veya iade konusunda bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ve soruşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 01.07.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.11.2014 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında Yargıtay 19. Ceza Dairesi Başkanlığının 2019/24251 Esas sırasında kayıtlı olan İskenderun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1043 Esas, 2015/204 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 08.06.2014, iddianame düzenleme tarihinin 27.08.2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, katılan Gümrük İdaresi temsilcisi ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 15.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.