Esas No: 2021/12772
Karar No: 2022/2551
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/12772 Esas 2022/2551 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir karar, taraflar arasında süren bir istihkak davasına ilişkindir. Davacı üçüncü kişi, borçlu tarafından satın alınan taşınmazda haciz yapıldığını ve mahcuzların kendisine ait olduğunu iddia ederek istihkak davası açmıştır. Davalı alacaklı ise davanın yetkisiz mahkemede açıldığını ve devrin mal kaçırmak amacıyla yapıldığını iddia etmiştir. Mahkeme, davacı üçüncü kişi lehine karar vermiştir ancak Yargıtay 8. Hukuk Dairesi bozma kararı vererek, yapılan incelemenin yeterli olmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Yargıtay, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığını, borçlu ile üçüncü kişi arasında varsa alacak - borç durumunun belirlenmesi ve satım sözleşmesine ilişkin ticari defter ve kayıtlarda bir ibarenin olup olmadığının incelenmesini gerektiğini belirtmiştir. Karar İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddesine göre bozulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Davacı üçüncü kişi vekilinin, borçludan satın alınan taşınmazda haciz yapıldığını, adresle borçlunun bağı kalmadığını, faturaları sunulan mahcuzların müvekkiline ait olduğunu belirterek, istihkak davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği,davalı alacaklı vekilince süresinde sunulan cevap dilekçesinde davanın yetkisiz mahkemede açıldığını mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğunu üçüncü kişinin ispat yükünü yerine getirecek kesin deliller sunmadığını, alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla borçlu ile beraber hareket ettiklerini belirterek, davanın reddine, müvekkili lehine mahcuzların %20 si oranında tazminata karar verilmesini talep ettiği,mahkemece, yetki itirazı reddedilerek yargılamaya devam edildiği, haciz adresinin borçlu ile bağlantısının bulunmadığı, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi lehine olduğu, ispat yükü üzerinde olan alacaklının sunduğu delillerin karinenin aksini ispata elverişli olmadığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 8.Hukuk Dairesi’nin 25.06.2020 Tarihli 2020/1075 E.,2020/4024 K. sayılı ilamı ile borçlunun davalı sıfatı ile davaya dahil edilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, bozma ilamı üzerine mahkemece taraf teşkili sağlandıktan sonra aynı gerekçeyle davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Dava, 3. kişinin İİK'nın 96 vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; davacı üçüncü kişi haciz yapılan taşınmaz ve içindeki makineleri borçlu 4 A Deri İnş. Tarım Hayv.Kimyevi Mad.San.Tic.Ltd.Şti.’den satın aldığını ileri sürmekte, alacaklı ise üçüncü kişi ile borçlu arasında organik bağ olduğunu, devrin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını iddia etmektedir.
Somut olayda, takibe konu bononun keşide tarihi 28.05.2015 tarihi olup, haciz yapılan taşınmazın şikayetçi üçüncü kişiye borcun doğum tarihinden sonra satıldığı ve alacaklı yanca devrin muvazaalı olduğunun ileri sürüldüğü görülmektedir.
O halde, mahkemece, davacı üçüncü kişi ile borçlu aynı ... kolunda faaliyet gösterdiğinden davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defter ve muhasebe kayıtları üzerinde ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile inceleme yaptırılıp, davacı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında öteden beri devam eden ticari ve cari ilişki olup olmadığı; borçlu ile üçüncü kişi arasında varsa alacak - borç durumunun belirlenmesi, satım sözleşmesine ilişkin ticari defter ve kayıtlarda bir ibarenin olup olmadığı gibi delil olarak sunulan faturaların ticari defterlerde kaydının bulunup bulunmadığı ve faturalardaki malların hacizli mallara uygunluğu tespit edilecek şekilde, yapılan ödemeler, vergi ve banka kayıtları da dikkate alınarak Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alındıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle kararın yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK' nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 01.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.