Esas No: 2021/6972
Karar No: 2022/2186
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/6972 Esas 2022/2186 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi, İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1068 Esas sayılı dosyasında üçüncü kişinin haciz altındaki menkullerin kendisine ait olduğunu iddia ettiği davanın reddine karar vermiştir. İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin diğer iki dosyasında da üçüncü kişinin aynı iddiasını reddetmiştir. Alacaklı tarafından yapılan temyiz başvurusu reddedilmiştir. İnfazın düşmesi üzerine istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı ve ilam harcı, yargılama giderleri ve nisbi vekâlet ücretinin açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/son, aynı Kanunun 18/1. ve 366/1. maddesinin atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/7. maddesi de göz önünde bulundurulmuştur. 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi de açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
DAVALILAR : Borçlu : ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/son, aynı Kanunun 18/1. ve 366/1. maddesinin atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369/7. maddesi de gözetildiğinde icra mahkemesinde görülen işler ivedi işlerden sayıldığından temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebinin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Asıl dosya (İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/1068 Esas) da davacı üçüncü kişi, 6.6.2017 tarihinde "Mahmutbey Merkez Mah Taşocağı Cad. No:5 Bağcılar/İstanbul" adresinde yapılan hacze konu menkullerin üçüncü kişiye ait olduğunu, birleşen İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/1072 Esas sayılı dosyasında üçüncü kişi "... Cad. Sun Plaza No:5 Mecidiyeköy" adresinde 5.6.2017 tarihinde yapılan hacze konu menkullerin üçüncü kişiye ait olduğunu, birleşen İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/1071 Esas sayılı dosyasında ise, 5.6.2017 tarihinde "... Mah. Hanoğlu Cad. Eski Maxi AVM No:ZM001-A-1 .../İstanbul adresinde haczedilen menkullerin üçüncü kişiye ait olduğunu iddia etmiş, asıl ve birleşen dosyalarda alacaklı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı şirketin haciz yapılan mağazaları borçlu şirketten alt kiracı olarak devraldığı, kiralayan tarafından kiralananın devir işlemine onay verildiği, haczedilen menkullerin davacı şirket tarafından pazarlaması ve satışı yapılan ... ait ürünler olduğu,davacı şirketle takip borçlusu şirket arasında organik bağ bulunmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen dosyalarda davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1- Birleşen İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2017/1072 E sayılı dosyasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile 02.12.2016 tarihinden itibaren kırk bin Türk Lirası’na, 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanun’un 1. ve 2. maddesi ile 28/02/2019 tarihinden itibaren elli sekiz bin sekiz yüz Türk Lirası’na, 01/01/2020 tarihinden itibaren yetmiş iki bin yetmiş Türk Lirası'na, 01/01/2021 tarihinden itibaren yetmiş sekiz bin altı yüz otuz Türk Lirası'na, 01/01/2022 tarihinden itibaren de yüz yedi bin doksan Türk Lirası'na çıkarılmıştır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmadığından anılan dosya açısından davalı alacaklının temyiz talebinin reddi gerekmiştir.
2-Asıl ve birleşen İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/1071 Esas sayılı dosyasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Asıl davaya konu 6.6.2017 tarihli haciz borçlu ... San. Ve Tic. Ltd. Şti. için yapılmış olup birleşen davaya konu 5.6.2017 tarihli haciz ise borçlu ... San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile Esse Ev Ürünleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret AŞ. hakkında yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.4.2019 tarih, 2018/146 Esas, 2019/446 karar sayılı kararı ile takip borçlusu ... San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ve Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.2.2019 tarih, 2017/971 Esas, 2019/194 karar sayılı kararı ile de; borçlu Esse Ev Ürünleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret AŞ.’nin iflasına karar verildiği, kararların henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
İflas kararının kesinleşmesi üzerine anılan borçlu hakkındaki takipler ve hacizler İİK'nin 193/2. maddesi uyarınca düşecektir. Dolayısıyla, dava konusuz kalacağından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nisbi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekecektir. Bu durumda, iflas kararı, istihkak davasının sonucunu doğrudan etkileyeceğinden Mahkemece, iflas davalarının sonucu bekletici mesele yapılarak oluşacak duruma göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı alacaklının temyiz başvuru talebinin (REDDİNE); 2. bentte yazılı nedenlerle ise davalı alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin 8.1.2020 tarih ve 2019/ 831 Esas – 2020/ 2 Karar sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 5.10.2018 tarih, 2017/1068 Esas – 2018/630 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine,
dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.