23. Hukuk Dairesi 2013/8792 E. , 2014/2125 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2012/385-2013/243
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların 2001-2002 dönemi kooperatif yönetim kurulu üyeleri olduklarını, 30.06.2002 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim değişikliği olduğunu ve yönetim kurulu üyeleri olan davalıların genel kurulca ibra edilmeyerek yapılan iş ve işlemler nedeniyle haklarında gerekli incelemenin yapılmasıyla yasal işlemlerin başlatılmasına karar verildiğini, yapılan incelemede hidrofor motorlarının bulunduğu kapalı alanda site ortak aydınlatma ve motorlarının bağlı olduğu iki adet elektrik sayacının mühürlerinin kırılmış, bakanlık mühürlerinin sökülmüş ve ikisinin de çalışmaz durumda olduğunun tespit edildiğini, Tedaş tarafından kaçak elektrik kullanımı nedeniyle kooperatife geçmişe dönük enerji tüketim tutarı ve bunların gecikme cezası, masraf ve ceza tahakkuk ettirildiğini, bu zarardan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, 2.141,42 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davayı kabul etmediklerini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davacı kooperatif tarafından kaçak elektrik kullanımı nedeniyle gecikme zammı, gecikme zammı KDV"si, açma kesme, açma kesme KDV"si, damga pulu masrafı olmak üzere Tedaş"a toplam 2.058,48 TL ödeme yapıldığı, davalıların bu zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2.058,48 TL"nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar, davalılar H.. A.. ve M. Ö. G. temyizi üzerine, Dairemizin 04.06.2012 günlü, 2012/1885 esas, 2012/3915 karar sayılı ilamı ile “Davanın açılması yolunda, genel kurulda karar alındığı beyan edilmiş ancak genel kurul tutanağı celp edilmemiş ve dava denetçiler tarafından açılmamıştır. Mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı HMK"nın 52-53-54. maddeleri uyarınca davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan iş bu davaya muvafakat verilmesine ilişkin, genel kurul kararının ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin, davayı açan vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazı için mehil verilmesi gerektiği” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda,
davacı kooperatife ait 30.06.2002 tarihli genel kurul tutanaklarında davalı yönetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açılmasına yönelik alınan bir genel kurul kararı bulunmadığı, davacı kooperatif vekiline bu konuda kesin süre verilmesine rağmen yerine getirilmediği gerekçesiyle, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatifin yöneticileri hakkında açılan sorumluluk davasına ilişkin olup, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulduktan sonra, 11.12.2012 günlü ara kararı uyarınca davaya genel kurulca muvafakat verilmesi hususunda karar alınabilmesi için 20 günlük kesin süre verilmiş ve bu süre içerisinde genel kurul kararı getirilmediğinden bahisle dava reddedilmiştir. K.K "nun 45/1. maddesi gereğince, genel kurulun olağan toplantısının hesap devresinin sonundan itibaren altı ay ve en az yılda bir defa yapılmasının zorunlu olduğu, aynı Yasa"nın 43. maddesinde genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili olanların sayıldığı, 46. maddesinde ise gündem ile ilgili hususların açıklandığı, ayrıca yapı kooperatifleri anasözleşmesinin 25. maddesi ile de yukarıda belirtilen yasa maddelerine benzer hükümlerin getirildiği açıktır. Görüldüğü üzere; Kooperatif genel kurulunun toplanması belli bir prosedüre ve zamana ihtiyaç göstermekte olup, mahkemece verilmiş olan 20 günlük sürede bu hususların yerine getirilmesi mümkün değildir. Bu durumda, davacı tarafa yasa ve anasözleşme hükümleri ve davanın açıldığı tarih de dikkate alınarak, genel kuruldan yöneticiler hakkında dava açılması konusunda karar alınması için makûl süre verilip, bu süre içerisinde genel kurul kararının ibrazı halinde dosyanın esasına girilip taraf delilleri değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi, aksi halde ise yazılı şekilde hüküm kurulması gerektiği halde, yukarıda açıklanan nedenler gözardı edilerek yazılı şekilde, hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.