3. Hukuk Dairesi 2018/5314 E. , 2018/10694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 1998 yılından itibaren kiracı oldugunu, kira sözleşmesinin son uzama yılının 31/12/2014 tarihinde sona erdiğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında kira sözleşmesinin 2004 tarihli olduğu, 01/07/2012 tarihi itibariyle henüz 7 yıl dolduğundan kalan sürenin 5 yıldan kısa olması sebebiyle ancak kanunun yürürlüğünden itibaren 5 yıl sonra uygulanabileceği, davanın, 03/04/2015 tarihinde, 01/07/2017 tarihinden önce açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davalının temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Davacı tarafından dosyaya sunulan, önceki malik ile davalı kiracı arasında düzenlenen 01/01/2004 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi hükme esas alınarak karar verilmiş ise de davalı tarafından yine önceki malik ile davalı kiracı arasında düzenlenen 01/01/2012 başlangıç tarihli, altı ay süreli kira sözleşmesi ibraz edilmiştir. Bu sözleşmeye davacı karşı çıkmadığı gibi davacı tarafından ihtiyaç nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin gönderilen 14/05/2012 tarihli ihtarnamede de söz konusu kira sözleşmesine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda 01/01/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre on yıllık uzama süresi dolmamış olduğundan davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken 01/01/2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi esas alınarak davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de sonucu itibariyle karar redde ilişkin olduğundan verilen hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanması gerekmiştir.
3-)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesi gereğince, tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı üzerinden tarifenin 3. kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı vekalet ücreti olarak hükmedilir. Mahkemece, davanın esastan reddine karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/ 7 maddesi hükmü gereğidir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilmesine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün 4. bendinde yer alan "Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 930,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, " ibaresi çıkarılarak yerine "Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 8.352,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ifadesinin yazılmasına hükmün bu suretle düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.