Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3946
Karar No: 2018/10713
Karar Tarihi: 30.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/3946 Esas 2018/10713 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/3946 E.  ,  2018/10713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, işyerinde davalı kurumun sayaçlı tanker abonesi olduğunu, kiracı olarak kullandığı ... Sk. ... adresindeki mecurdan 23.05.2000 tarihinde ayrılmış olmasına rağmen, davalı İSKİ tarafından 2004 ve sonrası yıllara ilişkin olarak 16.979,63 TL borçlu olduğunun bildirildiğini, borcun ait olduğu taşınmazdan 23.05.2000 tarihinde şu an bulundukları yere taşındıklarını ileri sürerek; tahakkuk ettirilen bedelden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davacının sözleşmenin bağıtlandığı yerden taşınmış olmasına rağmen, sözleşmeyi sona erdirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.Anılan karar, Dairemizin 03.04.2014 tarihli ve 2014/2747 E. 2014/5363 K. sayılı ilamıyla "Somut olaya gelince; mahkemece yargılama sırasında bilgisine başvurulan hukukçu ve muhasebeci bilirkişilerin raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Rapor düzenleyen bilirkişilerin su tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Öte yandan, raporda, dava konusu bedeller denetime elverişli bir şekilde İSKİ Tarifeler Yönetmeliği ve sözleşme hükümlerine göre ayrıca hesaplanmadığı gibi, müterafik kusura ilişkin değerlendirme de yapılmamıştır. Uzman bilirkişi heyeti tarafından, davacının ödemesi gereken bedelin, fatura bedelleri ödenmemesine rağmen anılan yönetmeliğin 51.maddesi gereği işlem yapmamasının davalı açısından müterafik kusur oluşturduğu göz önüne alınarak, denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekmektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dava dosyasının önceki bilirkişiler dışında ve su tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendislerin de aralarında bulunduğu üç kişilik bilirkişi kuruluna verilmesi, davalı tarafından talep edilen bedelinin yönetmelikte ve yukarıda açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma sonrasında mahkemece bozmaya uyularak, davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafın ... nolu sözleşmeye dayalı olarak 8.100,35-TL borçlu olmadığının tespiti ile, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, su aboneliğinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.Kural olarak, bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2013/13-597 E, 2014/62 K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; “Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen ilkelere aykırı bulunması, usule uygun olmadığından bir bozma nedenidir.Bozma kararı ile dava, usul ve yasaya uygun bir hale sokulmuş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki, böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre, Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan mahkeme, bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak, yada gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır. Aynı ilke, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.02.2003 gün ve 2003/ 8-83 E., 2003/72 K.; 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 E., 2010/87 K. sayılı ilamlarında da benimsenmiştir.
    Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.Somut olayda; bozma ilamı doğrultusunda uzman bilirikişi heyetinden davalı tarafça tahakkuk ettirilen fatura bedellerini değerlendiren ve tahakkukun ne şekilde yapıldığını irdeleyen sonrasında dava konusu fatura bedellerinin tahakkuk ettiği dönemlere ilişkin İSKİ Tarifeler Yönetmeliğine ve sözleşme hükümlerine göre yeniden hesaplanmasını içerir şekilde rapor alınması gerekirken, bozma sonrası mahkemece alınan raporda hesaplama yapılmaksızın davalı tarafça tahakkuk ettirilmiş olan miktarlar esas alınmak suretiyle yalnızca gecikme zammı hesabı yapılmış olan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı anlaşılmıştır.Ayrıca, hükme esas alınan söz konusu rapor elektrik mühendisi, muhasebeci ve hukukçudan oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenmiş olmakla, raporun konusunda uzman bilirkişilerce düzenlenmemiş olduğu da kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak aralarında konusunda uzman makina mühendisinin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi heyetine verilerek, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği bedelin hesaplanması konusunda önceki bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda taraf ve Yargıtay denetime elverişli rapor alınması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve hükme esas almaya elverişli olmayan bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi