Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4223
Karar No: 2018/10722
Karar Tarihi: 30.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/4223 Esas 2018/10722 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/4223 E.  ,  2018/10722 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın bir kısım davalılar yönünden kısmen kabulüne, bir kısım davalılar yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, evlendikten sonra eşinin ailesi ile birlikte oturduklarını, 15 günlük evli iken davalılar tarafından baba evine gönderilmek istendiğini ve bunun üzerine babasının gelip kendisini götürdüğünü, ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının davalı tarafta kaldığını ileri sürerek, liste halinde sunmuş olduğu ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmazsa bedeli olan 25.880,00 TL"nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar, dava dilekçesi ekinde yer alan listede belirtilen ziynet eşyalarının sadece bir kısmının davacıya takılmış olup takılan söz konusu ziynet eşyalarını davacının müşterek evden ayrılırken üzerinde götürdüğünü, dava dilekçesine ekli listede belirtilen ev eşyalarının bir kısmının davalı ... tarafından alındığını, bir kısmının ise hiç alınmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 4.401,25 TL"nin 10.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının ve davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Türk Medeni Kanununun 6. maddesi uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
    Somut olayda; görgüye dayalı tanıklığı bulunan davacının babası tanık ... "ın beyanında; "İçeri girdiğimde kızım ağlıyordu, üzerinde bütün ziynet eşyaları vardı. Kızım odadan eşyalarını almak için girdiğinde zorla bütün ziynetlerini üzerinden almışlar. Kolunda çizik ve morluklar vardı. Niye ziynetlerini aldıklarını sorduğumda cevap vermediler. Kızım bir el çantası ile, hiç bir ziynet ve diğer eşyalarını almadan benle beraber geldi." ifadeleri yer alırken, yine görgüye dayalı tanıklığı olan Hüseyin "Gittiğimizde kız altınlarını almadığını, karşı tarafta olduğunu, altınlarının alındığını söyledi. Bende altınlarının kıza geri verilmesini, geri verilmez ise bunun kıza git demek anlamında olduğunu söyledim. Orada bulunan büyük oğlanları anladığım kadarı ile damadın abisi altınları teslim edelim dedi. Ancak içeriden gelinleri altınları getirip vermediğini söylediler. Davacı ... altınlarını alamadı. Yalnızca elinde bir el çantası ile bizimle birlikte geldi." şeklinde beyanda bulunmuştur. Her iki tanığın beyanı da görgüye dayalı olup birbirini doğrular mahiyettedir.
    Aksine ciddi, inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Davada, davacı tanıklarının olmamışı olmuş gibi ifade ettiğini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. Ayrıca, davacı tanığı olarak dinlenen Hüseyin"in bu davadaki beyanları ile boşanma davasındaki beyanları arasında işbu davanın konusu yönünden sonuca müessir bir çelişki bulunmadığı gibi, davacının ziynet eşyaları yanında olmaksızın müşterek evden ayrıldığı hususunda her iki davada verdiği beyan birbirini doğrular ve teyit eder mahiyettedir. Bu durumda, her iki tanığın, davacının ziynet eşyaları üzerinde olmaksızın kendileri ile birlikte evden ayrıldığına yönelik beyanlarının diğer tanık beyanları ile birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yürürlükteki mevzuat hükümlerinde ana, baba, kardeş gibi yakın akrabaların tanıklığına itibar edilemeyeceği yönünde herhangi bir düzenleme bulunmadığı halde, yakın akrabaların tanık olarak verdikleri ifadelere itibar edilemeyeceği ve görgüye dayalı beyanları olan tanık ... "in boşanma davası ile eldeki davadaki beyanlarının çeliştiği gerekçesiyle adı geçen tanıkların beyanları diğer tanık beyanları ile birlikte ele alınıp değerlendirilmeksizin eksik inceleme, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile ziynet eşyaları yönünden davanın reddine ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Ev eşyalarına ilişkin olarak açılan davada ise; davacının tanık beyanı yahutta başkaca yasal delil ile davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, ev eşyaları yönünden davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile eşler arasındaki mal rejimi tasfiyesinden bahsedilmek suretiyle bilirkişi tarafından müşterek hanede tespiti yapılan eşyaların değeri olan 8.802,50 TL"nin yarısı olan 4.401,25 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu davalı yönünden kapalı olmak üzere, 30.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi