Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6640
Karar No: 2017/5696

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/6640 Esas 2017/5696 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/6640 E.  ,  2017/5696 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... Yönetimi ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kadastro sırasında 1919, 1920, 1921, 1922, 1923, 1924, 1925, 1926, 1927, 1928 ve 1929 parsel sayılı sırasıyla 905.700 m², 1018800 m², 1302300 m², 706550 m², 572850 m², 38100 m², 422850 m², 364050 m², 105750 m², 65300 m² ve 104350 m² yüzölçümündeki taşınmazların tesbiti davalı olduklarından söz edilerek, malik haneleri boş bırakılmak suretiyle yapılmıştır. Tesbitten önce davacılar ... ve arkadaşları tarafından davalılar ... ve arkadaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapuda pay iptali ve tescil davası ... ve arkadaşları kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katıldıktan sonra görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
    Birleştirilen davada ise aynı davacılar taşınmazların ... kadastrosunca hatalı şekilde ... sınırları içine alındığını ileri sürerek,1942 yılında yapılan tahdidin dışında bırakılan taşınmazlarının adlarına tescili istemiye dava açmışlardır.
    Mahkemece katılanların davalarının reddine, davacıların davalarının kabulüne, taşınmazların davacılar adlarına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm katılanlar ile bir kısım davalılar tarafından temyizi üzerine hükmüne uyulan Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 25.03.1999 gün ve 1998/5820-1529 sayılı bozma kararında özetle;
    1) Dava ve temyiz konusu 1919, 1921, 1922, 1923 ve 1924 sayılı parsellerin tesbitlerine dayanak yapılan tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı taşınmazların 18/20 payının davacı taraf adına tapuda kayıtlı bulunduğu, 1/20 payının ... 1341 tarihli tapu kayıtlarında Nalbant ... kızı ..., 1/20 payının da Nalbant ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu, ancak, kayıt maliklerinden ... ile ...’ın Cumhuriyetten önce 1921 yıllarında ölüp davalıları mirasçı olarak bıraktıkları, ancak davalıların miras bırakanlarının ölümünden sonra taşınmazlar üzerinde zilyetliklerini sürdürmedikleri, devamlı olarak taşınmazların ... oğlu ... mirasçıları olan davacıların zilyetinde bulunduğu, 1/20 pay maliki ... mirasçılarının taşınmazlardaki miras paylarını 18.07.1940 ve 26.08.1937 tarihli noterlikçe düzenlenen senetlerle davacı tarafa tapu dışı olarak sattıkları, davacı tarafın taşınmazlar üzerinde zilyetliklerini 1982 yılına kadar sürdürdüğü, ... mirasçıları ile ... mirasçılarının 1982 yılında taşınmazları kendi adlarına tapuda intikal ettirdikleri ve bir kısım payları da adı geçenlerin mirasçısı olmayan davalılara kayden sattıkları, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlendiği, davaya katılan ... ve arkadaşlarının 1974 yılına kadar davacıların kiracısı olarak taşınmazları sürüp ektikleri o tarihten sonra kira ödemedikleri ve asli zilyetlik iddiasında bulundukları, ancak 1974 tarihine kadar sürdürdükleri zilyetliğin fer’i zilyetlik niteliğinde olması nedeniyle iktisab sağlayacak
    zilyetlik özelliği taşımadığının dosya içeriği ile saptandığı, hal böyle olunca dava konusu taşınmazlardaki ... payı yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-c maddesinde ... payı yönünden ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b-c maddesinde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının davacı taraf yararına gerçekleştiğinin anlaşıldığı, davacı taraf yararına tapu kayıtlarının hukuksal değerini kaybetmesinden sonra, kayıt maliki ... ve ... mirasçılarının ... ile ...’a ait payları kendi adlarına intikal ettirmelerinin hukuksal değerini kaybeden tapu kaydına geçerlik kazandırmayacağı, bu nedenlerle, intikal sonucu oluşan tapu kayıtlarından pay alan 3. kişi durumundaki davalılarında iktisabının geçersiz olduğu, kayden pay aldıkları tapu kayıtlarının hukuksal değerini kaybettiği ve fiili durumu bilecek paydaş olan davalıların Medenî Kanunun 931. maddesi hükmünden de yararlanamayacağı, mahkemece bu yönler gözönünde tutularak yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından 1919, 1921, 1922, 1923 ve 1924 sayılı dava ve temyiz konusu parseller hakkındaki ... ve davalılar ile müdahillerin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
    2) Davalıların 1920, 1925, 1926, 1927, 1928 ve 1929 sayılı parseller hakkındaki hükme ilişkin temyiz itirazlarına gelince:
    Dava ve temyiz konusu 1920, 1925, 1926, 1927, 1928 ve 1929 sayılı parsellerle ilgili katılanlar ve ... dışındaki davalıların temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden reddi ile bu parseller yönünden davalı kişiler aleyhindeki hükmün aynı nedenlerle ONANMASINA,
    3) Hazinenin 1920, 1925, 1926, 1927, 1928 ve 1929 sayılı parsellerle ilgili hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: Söz konusu parsellere revizyon gören tapu kayıtları değişebilir sınırlı kayıtlardır. Bu itibarla kapsamlarının yüzölçümlerine göre belirlenmesi, yüzölçümü fazlası kesimler yönünden davacı taraf yararına 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 14. maddesinde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğinden öncelikle belirtilen parselleri dıştan çevreleyen tüm komşu parsellere ilişkin kadastro tespit tutanakları ile dayanağı belgelerin ve bu parsellerin tespitine dayanak yapılan kayıt örneklerinin getirtilmesi, komşu parsel kayıtları da dikkate alınmak suretiyle değişmez nitelikteki sınırlardan başlanarak kayıt kapsamlarının belirlenmesi, 1926 sayılı parsele uygulanan tapu kaydının güney sınırının ... oğlu ... tarlası olarak gösterildiği, 1927, 1925, 1920, 1928 ve 1929 sayılı parsellerin sınırında da eylemli ormanlık alan bulunduğu belirlenmiş olduğundan, ... oğlu ... tarlasına ilişkin kayıt örneklerinin getirtilmesi, ... kadastrosu yapılmış ise bu konuya ilişkin ... kadastro tutanağı ve harita örnekleri istenip yerine uygulanması böylece çekişmeli taşınmazların ormanla olan sınırlarının belirlenmesi, tapu kayıt fazlası bölümler üzerinde bir kişinin aynı çalışma alanı içinde belgesiz zilyetlik yoluyla sulu toprakta 40 dönüm, kuru toprakta 100 dönüm taşınmaz edinebileceğine ilişkin kısıtlamalarda dikkate alınmak suretiyle edinme koşullarının davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, taşınmaz edinme koşulları gerçekleşen taşınmaz kesimleri yönünden davanın kabulüne, taşınmaz edinme koşulları gerçekleşmeyen taşınmazların ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi hükmüne göre ... adına tapuya tesciline karar verilmesinin düşünülmesi, yine yasal hasım durumunda olan ... masraf yükletilmesine" işaretle hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne;
    A-1) 30.01.1997 havale tarihli dilekçe ile davacılar tarafından açılan ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 56 nolu ... Kadastro Komisyonunca belirlenen 201 ve 218 nolu ... sınır hattının iptali konusundaki davanın reddine,
    2) İlgili 201-218 nolu ... sınır hattı içinde kalıp ... kadastro komisyonunca ... Devlet Ormanına dahil edilen dava konusu sahaların ... vasfı ile ... adına tapuya tesciline,
    3) 26.04.2002 tarihli fen bilirkişisi ... ... ... raporuna ek olarak düzenlenen krokide 2136 numaralı ... parseli içinde gösterilen PXVIII ve PXVII nolu 2-B madde parsellerinin aynı köy son parsel numarası verilerek ... adına tapuya tescillerine, beyanlar
    hanesine "söz konusu alanların 2-B madde uygulaması ile ... adına ... sınırları dışına çıkarıldığına" dair şerh verilmesine,
    4) Kadastro tutanaklarının dosya kesinleştiğinde Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine,
    B-1) 1999/117 Esas, 2000/7 Karar sayısı ile bu dosya kapsamında birleşen davada davacı kişilerin davasının 1927 ve 1928 sayılı parseller yönünden kabulüne, 1920, 1925, 1926 ve 1929 nolu parseller yönünden davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile:
    2) 1920 ve 1926 sayılı parsellerin 26.01.2007 havale tarihli, 1925 sayılı parselin 19.04.2007 havale tarihli fen bilirkişi ... ... ... raporuna ekli krokilerde gösterildiği gibi; 1920 sayılı parselde (A) harfi ile belirli 500,000 m², 1925 nolu parselde (A) ile belirli 350,000 m² ve 1926 sayılı parselde (A) harfi gösterilmiş 350,000 m² miktarındaki alanın mahkememizce bu konuda daha önce verilmiş ve bir kısmı diğer taşınmazlar için Yargıtay onamasından da geçerek kesinleşmiş 23.07.1996 gün 1988/165-39 sayılı hüküm gözetilerek ve ilgili hüküm sonrası dosyaya sunulan verasetler de nazara alınarak toplam 2160 pay üzerinden verasetteki hisseleri oranında ... ve müşterekleri adına tapuya tesciline,
    3) 1920 parselde 518.800 m², 1925 sayılı parselde 72.850 m², 1926 nolu parselde 14.050 m² miktarında yukarıda belirtilen rapor krokilerinde (B) harfi ile gösterilen tapu kaydı miktar fazlası alanların ... adına ayrı ayrı tapuya tesciline,
    4) 1927 ve 1928 sayılı parsellerde miktar fazlası olmadığı anlaşılmakla söz konusu yerlerin ayrı ayrı yukarıda B-2 nolu hüküm fıkrasında belirtildiği üzere;
    2160 pay üzerinden ... ve müşterekleri adına tapuya tesciline,
    5-a) 1929 sayılı parselde 26.01.2007 havale tarihli raporda (B) harfi ile gösterilen 14.248 m² miktarındaki kısmın ... olan yer olması sebebiyle bu kısma ilişkin davanın reddine,söz konusu alanın ... vasfıyla ... adına tapuya tesciline,
    b) 1929 sayılı parselde 26.01.2007 havale tarihli raporda (C) harfi ile gösterilen 6615,07 m²"lik kısmın 2-B madde uygulaması ile ... sınırları dışına çıkartılan yer olduğu anlaşılmakla ikinci kez yapılan kadastro olması nedeniyle 2042 parsel sayılı mükerrer kadastro parselinin iptali ile yok hükmünde sayılmasına, söz konusu yerin 2-B vasfıyla ... sınırları dışına çıkartılan yer olduğunun tapuya şerh düşülmesine,
    c) 1929 sayılı parselde 26.01.2007 havale tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 83.486,93 m²"lik kısım üzerinde davacıların davasının kabulü ile,
    bu kısımda veraset ilâmına göre 2160 pay üzerinden ... ve müşterekleri adına ayrı ayrı tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalılar ... Yönetimi ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin hükmüne uyulan 15/02/2010 gün ve 2010/172 E.- 1712 K. sayılı kararında "...1) Hükmüne uyulan Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 25.03.1999 gün ve 1998/5825-1529 sayılı kararında dava ve temyize konu 1920 - 1925 - 1926 - 1927 - 1928 ve 1929 nolu parsellerin ... sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi ve bu parsellere uygulanan tapu kayıtları değişir ve genişletmeye uygun sınırlar taşıması nedeni ile miktarına itibar edilmesi ve kayıt miktar fazlasının zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığının belirlenmesine işaret edildiği, 1920 sayılı parsele uygulanan Eylül 1313 tarih 15 nolu sicilden gelen ...1315 tarih 11 nolu tarla ve çalılık cinsli sınırları; Doğusu: ... ve büyük sınır, Batısı: ..., Kuzeyi: ... Caddesi, Güneyi: ... ve değirmen yolu sınırlı 500 atik dönüm (459.200 m²) yüzölçümlü tapu kaydının değişir sınırlı olduğu, bu durumun mahkemece de kabul edildiği ve gerçekten 1920 sayılı parselin kuzey sınırında bulunan taşınmazın yörede 1984 yılında yapılan kadastroda Devlet Ormanı olarak tapulama harici bırakıldığı ve bu yerlerin yargılama sırasında 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince herhangi bir nedenle sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu yapılıp ... sınırı içine alındığı ve 2136 ve 2137 parsel numaraları verildiği, bu nedenle, 1920 sayılı parsele uygulanan tapunun yüzölçümüne değer verilerek kapsam belirlemesinin uygun olduğu, ne var ki; atik 500 dönüm olan tapu miktarının bir dönümün 919 m² hesabı ile toplam 459.200 m² olan tapu
    559.380 m²’ninde 1957 tarihli memleket haritasında yer yer ... gözükmesi ve ... kadastrosunun bu dava nedeniyle kesinleşmemiş olması ve tespit tutanağını malik hanesi açık bulunması nedeniyle dosyanın son raporu düzenleyen Harita ve kadastro Mühendisi ...i’ye verilerek yukarıda belirtildiği gibi tapu miktar fazlasını gösterir ifraz krokisi alınarak kayıt fazlasının 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince ... niteliğiyle ... adına tesciline karar vermelidir.
    2) Dava ve temyize konu 1925 sayılı parsele Eylül 1313 tarih 11 nolu sicilden gelen ... 1315 tarih 7 nolu tapu kaydı ile bunun gitti kayıtlarının uygulandığı, çalılık ve tarla cinsli tapu kaydının tesisinde miktarının 330 atik dönüm ( 303.270 m²) olduğu ve taşınmazın kuzeyi sınırında 1984 yılında yapılan kadastroda Devlet Ormanı olarak tespit harici bırakılan ve davanın devamı sırasında 1996 yılında yapılan ... kadastrosunda ... olarak sınırlandırılan 3138 sayılı parselin bulunduğu ve kayıt miktar fazlasının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceği gözönünde bulundurularak 1925 sayılı parsele revizyon gören tapu miktarı olan 330.270 m² bölümün güney sınırdan ifraz edilerek şimdi olduğu gibi payları oranında davacılar adına, kayıt miktar fazlası olan 119.580 m²’lik kuzey bölümünün de itirazen yörede ... kadastrosunun kesinleşmemiş olması nedeniyle ... niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmesi gerekeceğinden dava dosyasının Harita ve Kadastro Mühendisi ...i’ye verilerek tapu miktar fazlasını gösterir ifraz krokisi alınmak suretiyle kayıt fazlasının 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince ... niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmelidir.
    3) Dava konusu 1926 nolu parsele Eylül 1313 tarih 10 nolu sicilden gelen ...1315 tarih 6 nolu 350 atik dönüm (321.650 m²) yüzölçümlü tarla ve çalılık cinsli tapu kaydı ve gittilerinin revizyon gördüğü ve tapu kaydının bir sınırı sahibi senet konusu, bir sınırı ... oğlu ...i olup, değişir nitelikte olduğu ve koru cinsi taşınmazın 4785 sayılı Kanun kapsamında devletleştirme kapsamında kaldığı, kayıt fazlasının zilyetlikle kazanılamayacağı gözönünde bulundurularak 350 atik dönüm (321.650 m²) olan tapu kaydına 321.650 m² yüzölçümüyle kapsam belirlenmesi bakımından mahkemece dava dosyasının Harita ve Kadastro Mühendisi ... ...i’ye verilerek yukarıda yazılı ilkeler çerçevesinde ifraz krokisi alınıp kayıt miktarının şimdi olduğu gibi payları oranında davacılar adına ve kayıt miktar fazlasının da taşınmazın malik hanesinin açık olduğu gözönünde bulundurularak 3402 sayılı Kanununn 30/2. maddesi gereğince ... niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle, 1920, 1925 ve 1926 sayılı parseller hakkındaki hükmün bozulması gerekmiştir.
    4) Dava ve temyize konu 1927 - 1928 - 1929 nolu parsellere tarla ve çalılık cinsi 500 atik dönüm yüzölçümlü Eylül 1313 tarih 12 nolu sicilden gelen ...1315 tarih 8 nolu tapu kaydı ve gittilerinin uygulandığı ve 1927 – 1928 nolu parsellerin tamamının ... sayılmayan yer olduğu ve 1929 nolu parselin de (B) harfi ile işaretli 14280 m², (C) harfi ile işaretli 6615 m²’lik bölümlerinin ... sayılan ve kalan (A) harfi ile işaretli 83486.93 m² bölümünün ise ... sayılmayan yerlerden olduğunun belirlendiği ve davacılar adına tescil edilen 1927 ve 1928 sayılı parselleri ile 1929 parselin (B) ile işaretli bölümünün toplamının tapu miktarından az olduğu görüldüğünden, 1927 ve 1928 sayılı parsellerin tamımı ile 1929 sayılı parselin (A) harfli bölümünün payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiş olması, keza 1929 parselin (B) harfli bölümünün ... niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmiş olması isabetlidir. Yine 1929 nolu parselin (C) harfi ile işaret 6615 m² bölümünün öncesinin ... olduğu ve 1996 yılında yapılan uygulamada ... niteliğini kaybetmesi nedeniyle ... rejimi dışına çıkarılarak ve 2092 parsel numarası verilerek mükerrer olarak ... adına tescil edilmesine ilişkin kadastrosunun iptaline karar verilmesi doğrudur. Ne var ki, her dava açıldığı tarihteki hukuki durumuna göre karara bağlanacağı ve 1929 nolu parselin (C) harfi ile işaretli bölümünün dört yönünün ... parselleriyle çevrili olduğu ve aynı taşınmazın (B) bölümünün devamı olduğu anlaşıldığından, (C) harfi ile işaretli bölümünün de aynı parselin (B) işaretli bölümüyle birleştirilerek ... adına tesciline karar verilmiş olması isabetsiz ise de bu durum yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    5) Davacıların 1920, 1925, 1927 ve 1928 sayılı parsellerin kuzeyinde bulunan ve 1996 yılında yapılan ... kadastrosunda ... sınırı içine alınan 2136, 2137 ve 2138 sayılı parseller ile yine öncesi ... olup, nitelik kaydı nedeniyle ... sınırı dışına çıkartılan (P XVIII) numarası ile ve yine (P XVII) numaralı ve 2/B madde sahası olarak ... adına tesciline karar verilen taşınmazlar hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; bu taşınmazların 1984 yılında yapılan kadastroda ... olarak tespit harici bırakıldıkları, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında da ... olarak gözüktüğü, bu nedenledir ki, 1996 yılında 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 7 ve 4785 sayılı Kanun gözönünde bulundurularak yapılan ... kadastrosunda ... sınırı içine alındığı ve bu işlemde de kanuna aykırı yön bulunmadığı, bu yerlere ilişkin davacı gerçek kişilerin ... kadastrosuna itiraz davalarının reddine karar verilmiş olması isabetlidir. Ancak, sözü edilen 2/B madde poligonları küçük yüzölçümlü taşınmazlar olup, doğu, ..., kuzey yönlerden Devlet Ormanı ile çevrili ve bitişikdeki ormanın uzantısı olduğu, ... içi açıklık konumunda bulunan bu yerlerin 2/B madde uygulaması ile ... rejimi dışına çıkarılamayacağı anlaşıldığından, ... Yönetiminin bu bölümlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü gerekmiş, ancak, bu yanlışlık yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün de düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. " hususlarına değinilerek , 1) davacı gerçek kişiler ... ... ve arkadaşları vekili Av. ... ... ...’ün tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) Davacı ... ve ... Yönetiminin 1927 ve 1928 sayılı parsellerin tamamı ile 1929 nolu parselin (A) harfi ile işaretli 83.486,93 m²’lik bölümü hakkındaki temyiz itirazlarının reddi ile bu parsel ve parsel bölümleri hakkındaki hükmün ONANMASINA,
    3) Davacı ... Yönetiminin 1929 sayılı parselin (C) harfi ile işaretli 6615.07 m² bölümü hakkındaki temyiz itirazlarının kabulüne ve 02/05/2007 günlü kararın 5/b bendinin tamamen hükümden çıkartılarak bunun yerine “ ...1929 sayılı parselin 29/01/2007 havale tarihli raporda (C) harfi ile gösterilen 6615.07 m²’lik kısma daha önce mükerrer olarak verilen 2042 parsel numarasının iptali ile bu yerin aynı parselin fen bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 14.248 m² bölümüyle birleştirilerek ... niteliğiyle aynı köy son parsel numarası verilerek ... adına tapuya tesciline” cümlesi yazılarak H.Y.U.Y.’nın 238/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA,
    4) ... kadastrosuna itiraz davasına konu olan PXVIII nolu 2/B poligonu ile PXVII 2/B madde poligonu içinde kalan ve üç yönü devlet ormanı ile çevrili bulunan, küçük yüzölçümlü bu taşınmazların ... içi açıklık niteliğinde olup 2/B madde koşullarını taşımadığı anlaşıldığından, ... yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüne, ancak yargılama tekrarlanmadan bu yanılgının giderilmesi mümkün olduğundan 02/05/2007 günlü kararın hüküm bölümünün A - 3 bendinin hükümden çıkartılarak; bunun yerine, “A-3- 26/04/2002 tarihli fen bilirkişisi ... ... ... raporuna ek olarak düzenlenen krokide 3136 sayılı ... parseli içinde gösterilen ve PXVIII ile PXVII nolu poligonların aynı köy son parsel numarası verilerek ... niteliğiyle ... adına tesciline” cümlesi yazılarak HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilmiş bu haliyle onanmasına,
    5) Yukarıda 1, 2 ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle; davacı ... ile ... Yönetiminin 1920 - 1925 - 1926 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda belirtildiği gibi işlem yapılmak üzere hükmün bu parseller yönünden bozulmasına karar verilmiş, davacı ... yönetiminin karar düzeltme talebi reddedilmiş, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairenin 15.02.2010 gün ve 2010/172-1712 sayılı kararının 4. Sayfasının 2. Bendinin 3.ve 8. Satırında yeralan "...330 atik dönüm (303.270 m²)..." ifadesinin karardan çıkartılarak, yerine "...350 atik dönüm (321.650 m²)..." yazılarak maddi yanılgıdan kaynaklanan daire kararının düzeltilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; 1-Davanın 1997/117 esas 2007 karar sayılı ilam ile iş bu dosya kapsamında birleşen davada davacıların davasının 1920,1925,1926 nolu parselleri için davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile ,
    2)1920, 1925 ve 1926 sayılı parseller için 20/03/2012 düzenleme tarihli fen bilirkişisi ... ... ... raporuna ekli krokilerde gösterildiği gibi; 1920 sayılı parselde (A) harfi ile belirli 459.200.00 m², 1925 nolu parselde (A) harfi ile belirli 303.270 m² ve 1926 sayılı parselde (A) harfi ile gösterilmiş 321.650 m² miktarda ki alanın mahkememizce bu konuda daha önce verilmiş ve bir kısım diğer taşınmazlar için Yargıtay onamasından da geçerek kesinleşmiş olan 1988/165 E. - 1996/39 K. Sayılı, 23/07/1996 tarihli hüküm gözetilerek ve ilgili hüküm sonrası dosyaya sunulan verasetlerde nazara alınarak toplam 2160 pay üzerinden,
    ( ... kendi 720/2160 hissesini tapulama sırasında bu çocuklar adına tescile muvaffakat ettiğinden ve kardeşi ..." den gelen paylarda eklenmek suretiyle:)
    ... oğlu ... ... ( 240+90) =330 pay,
    ... oğlu ... ( 240+90) =330 pay,
    ... oğlu ...çocuğu ... ( 120+45) =165 pay,
    ... oğlu ...çocuğu ...san ... v ( 120+45) =165 pay,
    (Münhasıran ... veraseti ile pay alan ... kızı ) ... 90 pay,
    ( ... çocukları kolunda kendi payları ve bekar çocuksuz ölen ... ile ... payları dahil edilmek suretiyle; )
    ... kızı ... ( 60+6+12)=108 Pay,
    ... kızı ... 60+6+12)=108 Pay,
    ... kızı ... ( 120+72+24)= 216 Pay,
    ... ... (120+72+24)= 216 Pay,
    ... (120+72+24)= 216 Pay,
    ... kızı ... (40+24+8+)=72 pay,
    ... kızı ...(40+24+8+)=72 pay,
    ... oğlu ... ... ... ( 40+24+8+)=72 pay hisse itibariyle tupaya tesciline,
    3) 1920 sayılı parselde 561,300,00 m², 1925 nolu parselde 102152,50 m², 1926 sayılı parselde, 43967,00 m² miktarında yukarıda belirtilen rapor krokilerinde (B) harfi ile gösterilen tapu kaydı miktar fazlalık alanların ... adına ... niteliği ile ayrı ayrı tapuya tesciline, karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, ... ve arazi kadastrosuna itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu Kufallı köyünde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 02.02.1944 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. Davanın devamı sırasında 3302 sayılı Kanuna göre 30.07.1996 tarihinde ilânı yapılıp temyize konu bu dava nedeniyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ... Yönetimine yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 20/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi