Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/158
Karar No: 2018/10751
Karar Tarihi: 30.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/158 Esas 2018/10751 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/158 E.  ,  2018/10751 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; tarafların 2013 yılında nişanlandıklarını, düğün hazırlıkları sürerken davalının kendisine iftira attığını, bu nedenle psikolojisinin bozulduğunu ve intihar etmek istediğini, davalının ailesinin karşı çıkmasına rağmen davalı ile barıştıklarını, ailesi ile de barışmaya çalıştığını, davalının ailesinin olumsuz cevap verdiğini, 2014 yılı Eylül ayında davalının davacıya her şeyin bittiğini söyleyerek nişanı bozduğunu nişanda takılan ziynet eşyalarının davalının ailesi tarafından nişan günü alındığını ve teslim edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde 10.000 TL bedeli ile davalının hiç bir neden olmaksızın namus ve şerefine yönelik iftira atmasından bahisle 20.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; yaşadığı köye her gelişinde davacının hoş karşılanmayacak hareketlerde bulunduğunu, kendisini ve ailesini aşağılayıcı konuştuğunu, davacı ve ailesinin, kendi ailesinden uzaklaşması yönünde baskı yaptıklarını, nişanın haklı nedene dayanılarak bozulduğunu, davacı tarafın manevi tazminat talep edemeyeceğini, nişan sırasında ziynet eşyalarının davacının yakınına bırakıldığı ve bu kişinin sonradan ziynet eşyalarını davalının ailesine teslim ettiğini, ziynet eşyalarının zorla alımının söz konusu olmadığını, nişanın davalı tarafından haklı sebeple bozulması sonrasında 1 adet set, 2 adet ayrı bilezik ve 1 adet adana burmasının davalıda kaldığını, diğer ziynet eşyalarının davacıya verildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davalı tarafından nişanın haklı nedene dayalı olarak bozulduğu ispatlanamadığı, davacının rahat davrandığı, öncesinde bir başkasına kaçtığı, içki içtiği, sigara içtiği ve benzeri hususların konu edilerek nişanın bozulması haklı bir neden olarak kabul edilmediği, davalı tarafın belirtilen iddialarının gerçekte yaşandığını da ispatlayamadığı, bu nedenle nişan hediyelerinin davacıda kalması gerektiği, davalı tarafta kaldığı anlaşılan 3 adet bilezik (63 gram) 5.481,00 TL değerinde 1 adet set takımı, 2.825,00 TL değerinde olup davalı tarafından davacıya aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bedeli olan 8.306,00 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça nişanın haklı bir neden olmaksızın bozulması nedeni ile davacının yaşamış olduğu keder ve üzüntü gözetilerek tarafların ekonomik sosyal durumları, yaşanan olaylar, hakkaniyet ilkesi nazara alınarak 7.000.00TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
    2-) Davalının ziynet eşyalarına ilişkin temyizi yönünden;
    Nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK. m.122)
    Nişanlılık dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır.Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Diğer taraftan hediyelerin iadesi yönünde hüküm kurulabilmesi için eşyanın davalıya hediye edildiğinin ve nişanın bozulmasından sonra iade edilmediğinin ispatlanması gerekir. Zira; TMK"nın 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Somut olayda; davacı tarafından, nişanda kendisine takılan tüm ziynetlerin davalı tarafta kaldığını belirterek tamamının kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, davalı ise 1 adet set, 2 adet ayrı bilezik, 1 adet kelepçe bilezik, 1 adet tektaş ve alyans, 2 adet künye, 1 adet sete takım yüzüğün kendisi ve ailesi tarafından takıldığı, nişan bozulduktan sonra 1 adet set, 2 adet ayrı bilezik ve 1 adet adana burmasının kendisinde kaldığını, diğer ziynetlerin ise davacıda olduğunu belirtmiştir.
    O halde mahkemece; davalının veya ana ve babasının ya da onlar gibi davrananların nişanda verdikleri mutad dışı hediyeler tespit edilerek, bu hediyeler yönünden davanın reddine karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu talebin kabulü doğru görülmemiş, bu husus da hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    3-) Davalının manevi tazminat yönünden temyizinin incelenmesinde;
    Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir.
    Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir. Somut olayda; nişanı, davalı bozmuştur. Her ne kadar davacı, davalının hiç bir geçerli haklı bir neden yok iken nişanı bozduğunu iddia etmiş ise de, davalının kusurunu ve nişanın bozulmasından dolayı kişilik haklarının fahiş olarak zarara uğradığını usulünce ispat edememiştir. Hal böyle olunca mahkemece; davacının manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yanılgılı değerlendirme sonucu salt üzüntü nedeniyle davacının manevi tazminat isteminin kısmen de olsa kabülüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi