10. Ceza Dairesi 2015/5444 E. , 2016/101 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 10 - 2007/208641
Mahkeme : ANKARA 11. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 18.04.2007 – 2006/242 esas ve 2007/99 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık Y.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 31.10.2012 tarih, 2011/777 esas ve 2012/1819 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bozmanın sirayetinin, hükmü temyiz etmeyenlerin veya temyiz isteği reddedilenlerin, temyiz edenlerden daha ağır bir ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini gidermek amacıyla 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 325 ve 5271 sayılı CMK"nın 306. maddelerinde düzenlendiği, bu suretle temyiz edenler lehine oluşacak durumdan temyiz etmeyenlerin de yararlandırıldığı, ancak bozmanın sirayetinde yerel mahkeme hükmünün, temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmadığı, anılan maddeler uyarınca sanığın bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı ve lehe bozmadan yararlanan sanığın, bozmadan sonra yeniden kurulan hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gözetilerek; Dairemizin 26.09.2006 tarihli, 2006/3407 esas ve 2006/10633 karar sayılı ilamı ile temyiz talebi süresinden sonra olması nedeniyle 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca ret edilen, ancak haklarındaki mahkûmiyet hükümleri temyizen incelenen aynı olayın diğer sanıkları hakkındaki bozmadan CMUK"nın 325. maddesi uyarınca yararlandırılan sanığın, Mahkemenin, Dairemizin bozma kararına uyarak verdiği 18.04.2007 tarihli hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından, CMUK"nın 317. maddesi gereğince temyiz isteğinin REDDİNE,
B) Sanıklar M.. E.., A.., M.. ve B.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Adli para cezalarının ve yargılama giderinin 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca, Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
3- Sanıklar M..E.., M.. ve B.. hakkında 5237 sayılı TCK’nın 5. ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesi hükmü gereğince 2918 sayılı Kanun’un 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının ve yargılama giderinin TL’ye dönüştürülmesi,
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
3- Sanıklar M..E.., M.. ve B.. hakkındaki sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.