3. Hukuk Dairesi 2017/975 E. , 2018/10793 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Babası ..."ın 26.05.2014 tarihinde vefat ettiğini, babasının ... 2. Noterliği"nin 02.08.2009 tarihli 24005 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vasiyetnamesiyle kendisini mirasından ıskat ettiğini, bu durumu babasının vefatından sonra öğrendiğini, bunun nedeni olarak da Ziraat Bankası ... Şubesindeki vadeli hesapta bulunan parasının kendisine verdiği vekaletnamedeki yetkileri kötüye kullanarak, peyderpey çekerek zimmetine geçirdiğini iddia ettiğini, ancak bu iddiaların hiçbirinin gerçek olmadığını, bu gerekçeyle açılan ceza davasında beraat ettiğini, babasının istediği vakitlerde istediği miktarı bankadan çekerek yine babasına teslim ettiğini, ancak kendi kızının İzmir"de okul kazanması sonucu ..."e yerleşmek zorunda kaldığını, bu durumun babasının hoşuna gitmediğini, bu durum nedeniyle aralarının açıldığını ve babasının ölene kadar kendisiyle konuşmadığını ileri sürerek davaya konu vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.Davalılardan ..., ..., ..., ... ve ...; davayı kabul ettiklerini, haksız ve gerçek dışı sebeplere dayanan mirastan çıkarmaya yönelik olan vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.Diğer davalı ...; ortak murislerinin davacıyı, murise ait parayı gizli olarak çekerek kullanmasından dolayı mirastan ıskat ettiğini, vasiyetnamenin 22.10.2014 tarihinde açıldığını, bu tarihten itibaren 1 ay içinde itiraz edebileceği halde davacının davasını zamanında açmadığını, davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, davacının murisin paralarını 2004 ten başlayarak 2008 yılına kadar kendi menfaatleri doğrultusunda ve babasının haberi olmadan kullanarak, bankadaki hesaptan çeşitli hesaplara para aktardığını, daha sonra bu paraları kullanarak murise ve davalı müvekkiline ve diğer kardeşlerine yaklaşık 336.170,00 TL zarar verdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; miras bırakan ..."ın düzenlenen vasiyetnamede davacı kızını mirastan çıkarma sebebi olarak ileri sürdüğü olayların TMK"nun 510 maddesi gözetildiğinde mirastan iskat sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte bulunmadığı, ayrıca davacının miras bırakanına karşı ağır bir suç işlediği yönünde dosyada da yeterli delil bulunmadığı, bu durumda TMK"nun 512/3 maddesi uyarınca mirastan iskatın miras bırakanın tasarruf nisabı oranında geçerli olacağı, diğer bir ifade ile davacının saklı payını isteyebileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne davacının mirastan iskatına ilişkin ... 2. Noterliğinde düzenlenen 02.08.2009 tarih 24005 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki vasiyetnamenin davacının saklı payı oranında (... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1482 esas 2014/1062 karar sayılı veraset ilamındaki 1/7 miras payına göre saklı pay olan 1/14 pay) iptaline karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Mirastan ıskat, murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Iskat, cezai (olağan) ve koruyucu olmak üzere 2 türlüdür. Mirasçı, miras bırakana ve yakınlarından birine karşı TMK.nun 510.maddesinde gösterilen ağır bir suç işler veya murisine veya ailesine karşı kanunen yerine getirmekle yükümlü olduğu aile görevlerini ifada büyük bir kusur işlerse cezai (olağan) ıskat nedenleri doğmuş olur. Koruyucu ıskat ise, tamamen iyi niyete dayalı adından anlaşılacağı üzere murisin ıskat ettiği mirasçıdan çocuklarını koruma amacına yöneliktir.
TMK.nun 512.maddesine göre; mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir.
Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer.Somut olayda; 02.08.2009 tarihli vasiyetnamede bahsedilen ıskat sebeplerinin gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur.
Davalılar, mirastan ıskat sebebini ispat edemediğinden TMK"nun 512/3. maddesi gereğince mirastan ıskatın miras bırakanın tasarruf nisabı oranında geçerli olması gerekir. Başka bir ifadeyle tasarruf nisabı sınırları içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskatına ilişkin bölümün hükümsüzlüğüne karar verilerek davacının saklı payını talep edebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edileceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; TMK.nun 512/3.maddesi gereğince, mirascılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun davacı mirasçının saklı payının tasarruf nisabı oranında yerine getirilerek davaya TMK.nun 564. vd. maddelerinde açıklanan tenkis davası olarak devam edilmek suretiyle murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin belirlenmesinden sonra uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurmaktır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.