23. Hukuk Dairesi 2013/8505 E. , 2014/2305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2013/109-2013/188
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nın 438/I. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 18.560,00 TL’dir.
Temyize konu kararda kabul edilen miktarın 12.500,00 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında imzalanan 05.05.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, inşaat süresinin, arsanın yükleniciye tesliminden itibaren 15 ay olarak belirlendiğini ve bu sürenin sonunda teslimin gerçekleşmemesi halinde, davalının müvekkiline aylık 1.250,00 TL cezai şart ödeyeceğinin hükme bağlandığını, bu hükme dayanarak 05.03.2009-05.12.2009 tarihleri arası için 10 aylık cezai şart bedeli 12.500,00 TL ve 481,75 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 12.981,75 TL"nin tahsili amacıyla aleyhinde başlatılan icra takibine, davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın derdest olduğunu, zira aynı hususta daha önce açılan başka bir davada hüküm verildiğini, inşaatın sözleşmede kararlaştırılan sürede tamamlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde, arsanın yükleniciye tesliminden itibaren 15 ay içerisinde inşaatın bitirileceğinin, aksi halde yüklenicinin aylık 1.250,00 TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, dosya kapsamında, davalı yüklenicinin davacı arsa sahibine düşen daireyi teslim ettiğine dair herhangi bir belge bulunmadığı, davacının cezai şart isteminin yerinde olduğu, ancak takip tarihinden önce davalıya gönderilmiş bir temerrüt ihtarı bulunmadığından işlemiş faiz talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin 12.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden;
5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK’na eklenen
Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 1.820,00 TL"dir.
HUMK"nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/4. madde hükmüne göre alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, asıl istemin kabul edilmeyen bölümü, anılan kesinlik sınırını geçmeyen davacı tarafın, temyiz hakkı bulunmamakta ise de, davalı tarafça, kesinlik sınırı üzerinde kalan miktara yönelik temyiz yoluna başvurulması halinde, davacı tarafın, katılma yolu ile temyiz hakkı saklıdır. Somut olayda, dava dilekçesinde, 12.981,75 TL"nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istenilmiş olup, mahkemece, 12.500,00 TL asıl alacak yönünden takibin devamına dair verilen karar, reddedilen 481,75 TL yönünden davacı vekilince temyiz edilmiştir. İstemin reddedilen kısmı, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı gibi, temyizin katılma yolu ile temyiz de olmamasına göre, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davalı yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık, davacı yönünden karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.