1. Hukuk Dairesi 2014/22120 E. , 2017/2897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Asıl ve birleştirilen davada davacı, 628 ada 122 parsel sayılı taşınmazın kendisi ile dava dışı ... ve ... adına kayıtlı iken; ifraz edilerek 146 ve 147 parsel numaralarını aldığını, 146 parsel sayılı taşınmazın kendisi adına tescil edildiğini, söz konusu taşınmazda davalının hiçbir ayni ve şahsi hakkı olmamasına rağmen 2003 yılından itibaren taşınmazın davalının tasarrufu altında olduğunu ileri sürerek, gelirden mahrumiyet nedeniyle dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık 35.000 TL (ıslah ile 65.692 TL) ecrimisilin tahsilini ve taşınmaz üzerindeki erik ağaçlarının mahsulünden yararlanamaması nedeniyle 8.000.-TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleştirilen davada davalı, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan erik ağaçlarının kendisi tarafından dikildiğini, davacının taşınmaza hiçbir zaman gelmediğini ve erik ağaçlarının yetiştirilmesi ve bakımı ile ilgilenmediğini, ağaçların 1987 yılında dikildiğini ve 2011 yılında davacının taşınmazı sattığı kişi tarafından söküldüğünü, ağaçların verimden düşmüş ve yaşlı olduklarını, 2010 yılında ise iklim koşulları nedeni ile ağaçlardan verim elde edilemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar Yargıtay 3.Hukuk Dairesince, “...Somut olayda mahkemece hükme esas alınan 17.1.2011 tarihli ek bilirkişi raporunda; bilirkişi, ilçe Tarım Müdürlüğünce bildirilen resmi verilerdeki "verim" miktarını esas almayıp, bunun dışına çıkarak "ağaç başına 40-45 kg" verim elde edileceğini belirterek gayrisafi hasıla ve gelir hesaplamış olup, bu şekilde hazırlanmış rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu durumda mahmece yapılacak iş; erik ağaçlarının (resmi veriler esas alınarak) yıllık ortalama verim miktarı üretim masrafları, kg fiyatları vs. göre, 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar vermek olmalıdır. Yetersiz bilirkişi raporu esas almak suretiyle hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen hükmün yine davalı tarafça temyizi üzerine, 3.Hukuk Dairesince, “.......Bu durumda mahkemece yapılacak iş; erik ağaçlarının sayı ve yaşı, ... ilçesi için düzenlenen resmi veriler, kesinleşen davadaki raporlar ve bozmadan önce itiraz edilmeyerek kesinleşen fiyatlar esas alınarak, her bir ağaç cinsi için net gelirler bulunmalı, sonra bu gelir toplam ağaç sayısı ile çarpılarak o yıl için iki ayrı cinse göre iki ayrı gelir değil toplam geliri, sonra da 5 yıllık toplam geliri belirtecek şekilde bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak sonucuna göre karar vermek olmalıdır. Yetersiz bilirkişi raporu esas almak suretiyle hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca, ecrimisile yerleşik uygulamada infazda tereddütleri önlemek için her yıl tahakkuk dönemi sonundan faiz başlatılmaktadır. O nedenle bu davada her yıl için belirlenen toplam ecrimisile o yıl sonundan faiz başlatmak gerekirken, her bir cins ürün için farklı olan hasat tarihinden başlatılması da doğru görülmemiştir...” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiş olmasına ve özellikle bozmayla kesinleşen olgular ile 03.03.2014 tarihli yazı ekinde bildirilen ... Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü"nün verileri esas alınarak belirlenen ecrimisile hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 427.10-TL. bakiye peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine alınmasına, 25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.