11. Hukuk Dairesi 2015/8757 E. , 2016/3628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ....... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2015
NUMARASI : 2014/461-2015/45
Taraflar arasında görülen davada ....... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/02/2015 tarih ve 2014/461-2015/45 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı banka ile aralarında post cihazı kullanılması imkanını tanıyan üye işyeri sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda müvekkili firma ile üçüncü şahıs .... .... arasında 11/06/2011 tarihinde ve yine müvekkili firma ile üçüncü şahıs .... .... arasında 24.06.2011 tarihinde internet üzerinden gerçekleştirilen işlemler ile dava dışı üçüncü şahıs .... ...."a ve, diğer üçüncü şahıs .... ...."a satışları yapıldığını, internet üzerinden yapılan bu alışverişlere davalı banka tarafından verilen onay sonucunda satışa konu malların üçüncü şahıslara teslim edildiğini, satışların toplam bedelinin 5.205,18 TL olduğunu, satışın gerçekleşmesi için onayı alınan kredi kartlarının müşterilerin bilgisi dışında sahte olarak kullanılması sebebiyle davalı banka tarafından alışveriş bedellerinin müvekilinin hesaplarından mahsup edildiğini, yapılan bu işlemin usulsüz olduğunu açıklanan nedenlerle dava dışı üçüncü şahıslara yapılan işlemlerden dolayı müvekkil firma hesaplarından yapılan kesintilerin haksız fiil tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili banka tarafından yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğunu, ayrıca 3 D secure işlemini zorunlu kılmadan alışverişe imkan tanıyan davacının kusurlu davrandığınından, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, satış işleminin bir benzeri gerçekleştirilmek suretiyle tarafların sorumluluklarının belirlenmesi yoluna gidildiği, bilirkişi heyeti görevlendirilmek sureti ile sanal bir alışveriş gerçekleştirilerek bankanın ve üye işlerinin somut olaydaki durumunun irdelendiği, bir alışveriş yapılması amacı ile davacının internet adresi olan www......com.tr isimli internet sitesine girildiği, ürünler arasından gelişigüzel ... ... yeni kapı kolu kromunun isimli ürün alışveriş sepetine eklendiği, siteye üye olmadan alışveriş yapmaya olanak sağlayan buton seçilerek alışverişe devam edildiği, fatura bilgileri girildiği ve alıcının kimlik bilgileri bölümüne " .... .... " ismi girildiği ve yanlış bir TC kimlik numarası yazıldığı, kredi kartı bilgileri girildiği ve kart üzerindeki isim bölümüne yine .... .... yazıldığı, işlem sonunda 3D secure sistemine yönlendirilmiş ve davacının cep telefonuna gelen şifre ile alışverişin tamamlandığı, alışveriş sonrası davalı bankanın üye işyerlerine sağladığı " ...." isimli web tabanlı sisteme girilerek yapılan işlemin kontrol edildiği, yapılan işleme ilişkin kredi kartı sahibinin isim bilgileri ve kart bilgilerinin teyit edilebileceği herhangi bir bilgi sunulmadığı, ilgili bankanın 4440448 nolu krumusal müşteri hizmetleri çağrı merkezi aranarak işlemin şüpheli olduğu belirtilerek kimlik teyidi istendiğinde çağrı merkezince kimlik bilgisi verilmediği ve belli miktarın altındaki işlemlerde teyit işlemi gerçekleştirilmediği bilgisi verildiği, aslında davacı şirket yetkilisinin kredi kartı bilgileri kullanılarak sahte isim ve adresle yapılan bir alışverişte davalı bankanın işleme onay verdiği, üye işyerinin bu işlemle ilgili olarak gerekli kimlik teyidini, adres teyidini ve kart hamili hakkındaki kimlik bilgilerini öğrenme imkanının sistemde bulunmadığı gerekçesiyle bir güven kurumu olan ve normal tacirlere göre en azami basiretli davranması gereken bankanın olayda kusurunun bulunduğu, davacının zarara neden olmadığı ve bloke edilen para haksız bir blokeye maruz kaldığından davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, bankacılık işlemlerine dayalı olarak davacı satıcı tarafından dava dışı üçüncü kişilere satılan mal bedelinin, davacı hesabından davalı bankaca haksız şekilde kesildiği idiasına dayalı istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, alınan ikinci bilirkişi raporuna itibar edilerek davalı bankanın kredi kartı ile yapılan alışverişlerde alıcı bilgilerinin ve kart sahibi bilgilerinin karşılaştırmasını yapmayarak davacının zararına neden olduğu görüşüne itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece aldırılan ilk bilirkişi raporunda, hükme esas alınan ikinci raporun aksine görüş bildirilmiş olup sonuçta iki farklı rapor birbiriyle çelişmektedir. O halde; mahkemece birbiriyle çelişen iki rapordan ikincisine itibar edilip, taraflar arasındaki üye işyeri sözleşmesinde düzenlenen 15. maddenin 6., 7. ve... fıkraları gözönünde bulundurulmadan, davalının esaslı itirazları değerlendirilmeden ve çelişkiyi giderecek yeni bir bilirkişi raporu alınmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.