Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3942
Karar No: 2011/20648

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/3942 Esas 2011/20648 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Bir borçlu için yapılan satış ilanının tebliğ edilmesi için 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uygulanmak suretiyle işlem yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanunun 28. maddesi gereğince tebliğ memuru, muhatabın adreste bulunmadığı durumlarda neden adreste bulunmadığını tahkik etmekle yükümlüdür. Tebliğ işlemi yapılmadan önce muhatabın adresine dönüp dönmeyeceği, ne zaman döneceği kapsamlı bir şekilde tevsik edilmelidir. Eğer belgelenmezse tebliğ işlemi geçersiz sayılır. Bu durumda borçlu, satış ilanı tebliğinin usulsüz yapıldığını belirterek ihalenin feshini isteyebilir. İİK'nun 134/6. maddesi gereği, satış ilanı tebliği yapılmadığı için haberdar olmayan bir şikayetçi, ihalenin feshini isteyebilir. Ayrıca, satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi İİK'nun 127. maddesi uyarınca ihalenin feshi nedenidir. Kararda geçen kanun maddeleri 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. ve 28. maddeleri, İİK'nun 134/6. ve 127. maddeleridir.
12. Hukuk Dairesi         2011/3942 E.  ,  2011/20648 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Silivri 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/10/2010
    NUMARASI : 2010/326-2010/433

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçluya satış ilanının 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ edilmek istenildiği anlaşılmaktadır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki "adreste bulunmama", diğeri ise "tebellüğden imtina"dır.Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin birinci fıkrasında; "Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir." hükmü öngörülmüştür. Burada Tüzüğün 28. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını "tahkik etme" görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, buna tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, Hakim tarafından denetlenebilir.
    Muhatabın tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak; maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir.Tahkikatta muhatabın adresten kesin olarak ayrıldığının ya da öldüğünün tespiti halinde ise Tüzüğün 28. maddesinin 2.,3.,4. fıkraları gereğince işlem yapılacaktır.
    Bu itibarla; Tüzüğün 28. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, şayet imzadan çekinmeleri halinde bu husus da belirtilerek; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği "tevsik edilmeden", Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve Hakimin denetimini sağlayacaktır. 21. maddeye göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir. Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarıda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlıdır( HGK. nun 25.01.2006 tarih ve 200512-772/17 sayılı kararı). Somut olayda tebliğ işleminin, muhatabın adresinin kapalı olması nedeni ile tebligatın mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 no"lu formü1ün kapısına yapıştırılarak beyanda bulunanın imzadan imtina ettiği belirtilmek suretiyle yapıldığı görülmektedir.
    Görüldüğü üzere muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceği tevsik edilmediğinden satış ilanının Tebligat Kanunu"nun 2l.maddesine göre yapılan tebligatı usulsüzdür.
    Borçlu N.A. vekili 15.07.2010 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru ile diğer fesih iddiaları dışında ayrıca satış ilanı tebliğ işleminin de usulsüz olduğunu, ihaleyi 15.07.2010 tarihinde öğrendiklerini ileri sürerek, 05.11.2009 tarihli ihalenin feshini istemiştir.  
    İİK.nun 134/6. maddesi gereğince kendisine satış ilanı tebliğ edilmeyen şikayetçinin ihalenin feshini isteme süresi ihaleden haberdar olduğu tarihten başlar. Ancak, bu müddet ihaleden itibaren biri seneyi geçemez. Somut olayda, şikayetçi borçluya satış ilanı usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği için 15.07.2010 tarihli şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca, satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi İİK"nun 127. maddesi uyarınca başlı başına ihalenin feshi nedenidir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile 05.11.2009 tarihli ihalenin feshine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.  
    SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
           



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi