14. Hukuk Dairesi 2015/17 E. , 2016/2054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.09.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ... İli ... İlçesi ... Köyü 88, 99, 343, 384 ve 395 parsel sayılı taşınmazlarda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... davanın reddini, ... dava konusu taşınmazların satışını talep etmiştir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, muhtesat bedellerinin 18/03/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda isimleri belirtilen kişilere ödenmesine, arzın bedelinin taraflara tapudaki ve dosyadaki mevcut veraset ilamındaki payları oranında paylaştırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; paydaşlar tarafından muhdesatlarla ilgili olarak herhangi bir iddia veya beyanda bulunulmadığı halde hükme esas alınan 18/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda, 343 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ağaçların ..."a, 384 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatların davalı ... ve Halim Yıldız"a, 395 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatların davalı ..."a ait olduğu kabul edilip buna göre oran kurulmak suretiyle hesaplama yapıldığı görülmüştür. Bu konuda paydaşlar tarafından bir beyan ve iddiada bulunulmadığına göre, muhdesatlarla birlikte taşınmazın değeri esas alınarak satıştan elde edilecek bedelin paydaşlara payları oranında dağıtılması gerekirken muhdesat iddiasında bulunulmuş gibi oran kurularak dağıtıma karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.