Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3691
Karar No: 2017/8707
Karar Tarihi: 14.06.2017

a sürüklenen çocuk "ın "e yönelik eylemi hakkında yapılan incelemede; - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/3691 Esas 2017/8707 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2017/3691 E.  ,  2017/8707 K.

    "İçtihat Metni"


    Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk ...’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1, 86/2, 86/3-e, 35, 31/3, 29, 62 ve 52.maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası ve 3.00,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2017 tarihli ve 2015/600 esas,2017/207 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 21.04.2017 tarih ve 2017/2332 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11.05.2017 tarih ve 2017/28820 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendinde yer alan “Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar.” düzenleme gereğince suça sürüklenen çocuklar yönünden üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis cezasını gerektiren suçlar da uzlaştırma kapsamına alındığı cihetle, somut olayda suça sürüklenen çocuğa atılı 5237 sayılı Kanun’un 86/1, 86/2 ve 86/3-e maddelerinde düzenlenen suçların üst sınırının 3 yılı aşmadığı cihetle uzlaşma kapsamında kaldığı, 5271 sayılı Kanun"un 254. maddesine göre öncelikle uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Suça sürüklenen çocuk ..."ın ..."e yönelik eylemi hakkında yapılan incelemede;
    Öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nin 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir. Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.(Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı Kararı da bu doğrultudadır.)
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; suça sürüklenen çocuk ..."ın ..."ye karşı yaralama suçundan TCK"nin 86/1, 3-e, 35, 31/3, 62, 50/3. maddeleri gereğince 3000 TL. Adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün o yer Cumhuriyet Savcısınca istinaf yoluna başvurulduğu ve henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Kanun yararına bozma yoluna, 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hakim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlere karşı başvurma imkanı bulunduğundan, bu hükmün ise henüz kesinleşmediği anlaşıldığından,
    Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma talebini içeren talebi yerinde görülmediğinden, CMK"nin 309. maddesi koşullarını taşımayan kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
    2) Suça sürüklenen çocuk..."ın ...’ya yönelik eylemi hakkında yapılan incelemede;
    CMK’nin 253/3. maddesinin 2. cümlesine göre, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde de uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı, buna göre, suçun aynı mağdura veya farklı mağdura karşı işlenmesinin bu hükmün uygulanmasına engel olmadığı, sanığın diğer mağdur ...’e karşı yaralama eyleminin TCK’nin 86/1, 3-e kapsamında kaldığı ve uzlaşma kapsamında
    olmadığı bu nedenle mağdur ...’a karşı yaralama eyleminde de uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmakla, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma talebini içeren talebi yerinde görülmediğinden, CMK"nin 309. maddesi koşullarını taşımayan kanun yararına bozma talebinin REDDİNE; 14.06.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ
    CMK"nin 253/3. maddesinin 2. cümlesine göre; "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" şeklindeki hükmünün aynı mağdura yönelik işlenen suçlarda uygulama imkanının bulunduğu, CMK"nin 253/7. maddesi ve 255. maddesi de dikkate alındığında; farklı mağdura yönelik işlenen suçlarda uygulama imkanı bulunmadığından, yani uzlaşma kapsamında olan bir suç ile uzlaşma kapsamında olmayan suç farklı mağdurlara karşı işlenmiş ise; uzlaşma kapsamında olan suçtan sanığın uzlaştırma kurumundan yararlanması gerektiği, bunu yasaklayan bir hükmün olmadığı, olayımızda da suça sürüklenen çocukla ilgili olarak 6763 sayılı kanunla değişik CMK"nin 253/1-c maddesinde: "suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar" uzlaşma kapsamına alındığından, hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253/1-c maddesi uyarınca TCK"nin 86/2, 3-e, 31/3. maddesinde tanımı yapılan basit yaralama suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında, suça sürüklenen çocuk ile mağdur arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması gerektiğinden, bu nedenle kanun yararına bozma talebinin kabul edilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi gerektiğini belirten sayın çoğunluğun kararına muhalifim.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi