21. Hukuk Dairesi 2015/5459 E. , 2015/11775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/10/1992-01/10/2001 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı ... Sitesinde bekçi ve bahçıvan olarak 01.10.1992- 01.10.2001 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinden davacının bildirilen hizmetinin bulunmadığı, dava dışı işyerlerinden 01.06.1996-10.08.1996; 15.09.1996-18.10.1996 tarihleri arasında çalışmalarının bildirildiği, tarihsiz ibraname başlıklı yazıda, davacının .... Sahili ... Mahallesi .... adresindeki .... Sitesinde resmi bir yönetim oluşana kadar site adına ... ile konut sahiplerinin ihtiyaçları karşılığında yevmiyeli olarak çalışması üzerine anlaştığının yazılı olduğu, 22.08.2000 tarihinde noter onayı olan karar defterinde herhangi bir kararın bulunmadığı, 30.08.2001 ve 02.09.2001 tarihli tutanaklarda site yönetiminin çoğunluk sağlanamadığı için oluşturulamadığının belirtildiği, bir kısım malikler tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır.
Taraf ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her safhasında re’sen gözönünde tutulması gerekir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 27. maddesinde ana gayrimenkulün kat malikleri kurulunca yönetileceği, 34. maddesinde kat maliklerinin ana gayrimenkul yönetimini kendi aralarından veya dışardan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilecekleri bu kimseye “yönetici”, kurula da “yönetim kurulu” deneceği, ana gayrimenkulün sekiz veya daha fazla bağımsız bölümü var ise yönetici atanmasının mecburi olduğu, ana gayrimenkulün bütün bölümlerinin bir kişinin mülkiyetinde ise malikin kanunen yönetici durumunda olacağı, 35. maddesinde yöneticinin ana gayrimenkulün tümünü ilgilendiren tebligatı kabul edeceği, 20. maddesinde kat maliklerinin her birinin aralarında başka bir anlaşma olmadıkça kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine eşit olarak, ana gayrimenkulün sigorta giderlerine arsa payları oranında katılacakları, 4857 sayılı Yasa’nın 110. maddesi gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı"nca çıkarılan ve 03.03.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Konut Kapıcıları Yöneticiliği"nin 3. maddesinde “işverenin” konutun maliki ve ortaklarını, “yöneticinin” işveren vekili olarak hareket eden kişiyi ifade edeceği, 4. maddesinde konut yöneticisinin İş Kanunu ve bu Yönetmelik hükümlerinin uygulamasında ve yargı uyuşmazlıklarında işverenin temsilcisi olduğu bildirilmiştir.
Kat mülkiyeti kurulmamış ortak konutta ortakların anlaşarak yönetici şeklinde işveren vekili görevlendirmelerine kanunen bir engel yoksa da 634 sayılı Kanun"un 34. maddesi gereğince seçilen yöneticinin işveren vekili olarak yargı uyuşmazlıklarında işvereni temsil edebilmelerine karşın, işveren vekili sayılan böyle idari şekilde atanmış yöneticinin işvereni mahkemelerde temsil yetkisi yoktur.
Kat mülkiyeti kurulmamış gayrimenkullerde davanın tüm ortaklara veya kat mülkiyeti kurulmakla birlikte yönetici veya yönetim kurulu oluşturulmamış gayrimenkullerde ise kat malikleri kuruluna (tüm kat maliklerine) karşı açılması gerekir.
Somut olayda gerçek işveren tespit edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; davalı apartmanda yönetim kurulu oluşturulmadığı anlaşıldığından, öncelikle apartmanın tapu kayıtlarını getirtmek ve ihtilaflı dönemdeki kat maliklerini tespit ederek davacıya kat maliklerini davaya dahil etmesi için ugun önel vermek, taraf teşkili sağlandıktan sonra, davalıların savunmalarını yapmaları, delillerini ibraz etmeleri ile sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan .... Sitesi Yöneticisi ....."a iadesine, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.