Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Kesinleşmeden takip konusu yapılamayacak bir ilamın takibe konu edilmesi, İİK"nun 16. maddesi kapsamında icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılabilir. Bu husus şikayet konusu yapılmadığı halde, İcra Mahkemesi, önüne gelen bir başka uyuşmazlıkta resen, ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği gerekçesiyle takibin iptaline karar veremez. Somut olayda borçlu, icra mahkemesine başvurarak takipten önce borcun ödendiğini iddia ederek takibin iptalini talep etmiş, ilamın kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı yönünde bir şikayette bulunmamıştır. Bu durumda mahkemece, borçlunun ödeme itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, dayanak ilamın kesinleşmediğinden bahisle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.