Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/394
Karar No: 2017/5800

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/394 Esas 2017/5800 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/394 E.  ,  2017/5800 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... tarafından ipotek alacaklısı olarak borçlu ... ... aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2006/2638 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlu hakkında yapılan takibin kesinleşmesi üzerine ... İcra Müdürlüğü tarafından ... Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazıldığını ve Tapu Müdürlüğünden gelen cevabî yazı gereğince borçlu adına kayıtlı olduğu bildirilen ... ilçesi, ... köyü 681, 676, 675, 674 ve 673 parsel sayılı taşınmazlara haciz konulduğunu, borcun ödenmemesi üzerine söz konusu takip dosyasında satış işlemlerine girişildiğini ve borçlu adına olduğu bildirilen taşınmazların 26.04.2007 tarihli icra ihalesi yolu ile müvekkiline ihale edildiğini, söz konusu ihaleden kaynaklı vergi ve diğer masrafların da müvekkili tarafından ödendiğini, söz konusu taşınmazların müvekkili adına tescili için ... İcra Müdürlüğünün 04.02.2008 tarih ve 2006/2638 Esas sayılı müzekkereleri ile davalı ... müdürlüğünden talep edildiğini, ... Tapu Müdürlüğü tarafından müvekkiline 13.11.2012 tarih ve 10701/4806 sayılı yazıda Tapu Kadastro 12. Bölge Müdürlüğü"nün 21.09.2012 tarih ve 781 sayılı görüş yazıları doğrultusunda; borçlu ... ... ile aynı isimdeki başka ... ..."ün taşınmazlarının üzerine ipotek ve haciz işlemi tesis edildiği, borçlu olan ... ... ile taşınmazı satılan ... ..."ün aynı kişiler olmadığı ve İcra Müdürlüğüne yanlış bilgi verilerek icra müdürlüğünce taşınmazların ihale yoluyla satıldığı ve malik tespitinin kolaylıkla yapılabileceği düşünüldüğünde kurumun sorumluluğunun doğduğu ancak yine de böyle bir tescilin yapılamayacağı bildirilerek hatanın ve tazminat boyutunun daha fazla büyümemesi için tescil talebinin reddedilmesi gerektiği düşünülerek tescil talebinin reddedildiğini, tapu müdürlüğünün ... İcra Müdürlüğünün tescil talebini reddetmesinin, tapuya güven ilkesine cebri icra yoluyla yapılan satışların geçerliliği ilkesine ve Anayasa Mahkemesi kararları ile sabit olan mülkiyet hakkına müdahale olup, tamamen usulsüz bir işlem olduğunu, müvekkilinin söz konusu taşınmazları ... İcra Müdürlüğünün 2006/2638 Esas sayılı takip dosyası ile 26.04.2007 tarihinde yapılan ihale neticesi almış olmasına ve bu ihalenin de kesinleşmiş olmasına rağmen müvekkilinin bu taşınmazları yaklaşık 5 yıldan beri kullanamamakta olduğunu, üzerinde tasarruf edemediğini ve o günden beri ilçe tarım müdürlüğünce ödenen doğrudan gelir, mazot desteklerini alamadığını ve bu taşınmazları kiraya veremediğini, ayrıca icra dosya alacağını da bu anlamda tahsil edemediğini, müvekkilinin maddi zararının büyük olduğunu, bu nedenlerle ... İcra Müdürlüğünün 2006/2638 Esas sayılı takip dosyasında yapılan icra ihalesi neticesi müvekkili adına satışı yapılan ... ilçesi, ... köyü 681, 676, 675, 674 ve 673 parsel sayılı taşınmazlarda ... ... hisselerinin müvekkili adına davalı ... müdürlüğünce tescil edilmemesi nedeniyle, müvekkilin tapuya güven ilkesi ve icra ihalesi ile almış olduğu söz konusu taşınmazların satışının geçerli olduğunun tespiti ile müvekkili adına kayıt ve tesciline ve bu taşınmazları müvekkilin yaklaşık 5 yıldan beri kullanamaması ve
    üzerinde tasarruf edememesi ve o günden beri ilçe tarım müdürlüğünce ödenen doğrudan gelir, mazot desteklerini alamaması ve bu taşınmazları kiraya verememesi nedeniyle uğramış olduğu gelir kaybına yönelik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00.-TL maddi zararların tazminine, mahkemece tescil talebinin kabul edilmemesi halinde davalı ... müdürlüğünce yapılan bu hatalı işlem nedeniyle söz konusu taşınmaz hisselerinin müvekkili tarafından ihalenin kesinleşmesinden itibaren yaklaşık 5 yıldır kullanılamaması ve üzerinde tasarruf edememesi ve o günden beri ilçe tarım müdürlüğünce ödenen doğrudan gelir, mazot desteklerini alamaması ve bu taşınmazları kiraya verememesi ve icra dosya alacağının da alınamaması nedeniyle uğranılan maddi zararlar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00.-TL maddi zararlarının tazminine olmak üzere toplam 2.000,00.-TL maddi tazminatın ... İcra Dairesinin tescil talebini içerir 04.02.2008 tarihli müzekkeresinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından tahsili ile müvekkilinin yaşamış olduğu elem ve ızdırap nedeniyle 20.000,00.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Maliye Bakanlığından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 11/06/2013 tarihli duruşmada her ne kadar dava dilekçesinde tescil talebinde bulunmuş iseler de; dava konusu taşınmazların ... ... adına olan hissesinin davacı adına tesciline yönelik taleplerinden vazgeçtiklerini, davalarının TMK’nın 1007. maddesine dayalı tazminat davası olduğunu,maddi tazminat için icra dosyasındaki ihalenin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar davacının bu taşınmaz dolayısı ile ilçe tarımının ödeyeceği gelir desteği, mazot desteği bu payın kiraya verilmesi sureti ile elde edilecek gelir icra dosyasındaki alacağa kavuşamamaktan kaynaklanan zarar olduğunu,bundan başka 20000.-TL manevi tazminat talep ettiklerini bildirmiştir.
    Davacı vekili 30/10/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile;maddi tazminat açısından taleplerini 21278,52.-TL"ye artırdıklarını belirtmiş ve ıslah harcını da yatırmıştır
    Mahkemece, ... Tapu Müdürlüğü aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
    Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 18.541,70.-TL maddi tazminatın 2.000,00.-TL"sinin 31/12/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, bakiye miktarının ise faizsiz olarak davalı ... Bakanlığından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
    Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000,00.-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Bakanlığından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi “ tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur” hükmünü içermektedir. Devletin buradaki sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescil sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Bu itibarla, kadastro görevlilerinin dayanaksız ya da gerçek duruma uymayan kayıtlar düzenlemeleri ve taşınmazın niteliğinde yanlışlık yapmalarını da aynı kapsamda düşünmek gerekir. Zira, tapu işlemleri kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamalarındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemlerinin bir bütün oluşturduğu kuşkusuzdur.
    Somut olaya bakıldığında ise; davacının alacaklı olduğu dosyada boçlu hakkında icra takibi yaptığı, borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz şerhi konulması için icra dosyasından tapu müdürlüğüne yazı yazıldığı, tapu müdürlüğünün borçlu ile aynı ismi taşıyan 3. kişi adına kayıtlı taşınmazları bildirdiği, icra dosyasında yapılan satış ile davacının boçlu adına kayıtlı olduğunu düşündüğü taşınmazları ihale yolu ile satın adığı, davacı adına tescil yapılması için tapu müdürlüğüne bildirimde bulunulduğu, tapunun borçlu ile aynı ismi taşıyan 3. kişinin ihale yolu ile davacıya satışının yapıldığını farketmiş olması nedeni ile davacı adına tescil işlemini yapmadığı, bunun zerine davacının eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Bu somut veriler değerlendirildiğinde davacının zararının tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığı, icra dosyasında yapılan yanlışlık nedeni ile takibe devam ederek alacağını elde etme imkanı bulunduğu gözeltildiğinde davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin ve davanın yanlış değerlendirilerek, davanın kabulüne yönelik hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Bundan başka, mahkemece dava TMK’nın 1007. maddesine dayanarak açılan tazminat davası olarak nitelendirildiği halde, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan, acılarını içinde gizleyenleri tazminat haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen 818 sayılı Borçlar Kanununun 49. maddesi uyarınca davacının zararının eşya zararı niteliğinde olması ve eşya zararının da kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak bir eylem olmaması nedeniyle manevi tazminat talebinin, koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına 21/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi