Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/340
Karar No: 2017/5805

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/340 Esas 2017/5805 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/340 E.  ,  2017/5805 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 09/03/2011 tarihli dilekçe ile; müvekkilleri adına kayıtlı ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 1267 parsel sayılı taşınmazın kıyıda kaldığı gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen tapusunun iptaline karar verildiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup şimdilik 700.00.-TL tazminatın tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Davalı ...; davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, ... tazminat istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulü ile 70.000,00.-TL tazminatın 27/05/2001 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 30/09/2013 gün 2013/10442 E - 2013/16131 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
    1) Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, emsal taşınmazların gerçek satış değerlerini yansıtmadığından bahisle, piyasa rayicinden söz edilerek taşınmazın zeminine değer biçilmiş olup, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
    Bu durumda, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgeden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, gerektiğinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre taşınmazın dava tarihindeki değerinin belirlenmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile karar verilmesi,
    2) Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen taşınmazın zemininin ve üzerindeki yapıların dava tarihindeki değeri belirlenip, faizin de dava tarihinden başlatılması gerektiğinin düşünülmemesi,
    3) Davalı idare harçtan muaf olduğundan, davacılar tarafından yatırılan peşin harcın iadesi gerekirken, yargılama giderlerine dahil edilerek davalı idareden tahsiline karar verilmesi,
    4) Kabule göre de; taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmuş olup, hükmün gerekçe kısmında mahkemece kabul edilen miktarın yazılmamış olması doğru değildir..." denilmiştir.
    Yargıtay bozma kararından sonra davacı vekili tarafından sunulan 20/02/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep edilen tazminat miktarı bilirkişi raporunda belirtilen değer doğrultusunda 253.809,00 .-TL"ye artırılmış, bu miktarından dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, ıslah harcı da yatırılmıştır.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak 253.809,00.-TL tazminatın dava dilekçesinde talep olunan 70.000,00.-TL"lik kısmı için dava tarihinden, ıslah dilekçesi ile arttırılan 183.809,00 TL"lik kısmı için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; bozmadan sonra ıslah yapılıp, yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 Esas - 2016/1 sayılı kararı ile “Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK’nın  değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
    Buna göre, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Somut olayda davacı dava dilekçesi ile 70.000,00.-TL tazminat talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile 70.000,00.-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, ancak bu hükmün Yargıtay 5. Hukuk Dairesi tarafından bozulmasından sonra yapılan yargılama sırasında davacı vekili 20/02/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını 253.809,00.-TL’ye artırmış mahkemece ıslah dilekçesine değer verilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de ıslah tarihinden evvel verilen hüküm Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 30/09/2013 gün 2013/10442 E. - 2013/16131 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Bu nedenle, davacının dava dilekçesinde talep ettiği tazminat miktarı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, mahkemece yanlış değerlendirme ile Yargıtay bozma kararından sonra yaptığı ıslah talebi dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Bundan başka; mahkemece bozma kararı doğrultusunda çekişmeli taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek ve dava tarihi itibarıyla emsal satış yöntemine göre hesaplanan değeri dikkate alınmak suretiyle karar verilmişse de, emsal alınan taşınmazın satışına ilişkin belgeler ilgili tapu müdürlüğünden; Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ve emsal taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı, imar planına alındı ise hangi tarihte alındığı ve hangi imar planı kapsamında olduğu, imar planı dışında ise etrafının meskun olup olmadığı, Belediyenin hangi hizmetlerinden yararlandığı hususları ilgili belediye başkanlığından istenip bilirkişi raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması da doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 21/06/2017 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi