1. Hukuk Dairesi 2020/1383 E. , 2021/1808 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan kardeşi ...’in maliki olduğu 1809 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 2, 3, 5, 6, 8, 12, 7, 15, 19, 22 ve 23 nolu bağımsız bölümleri davalı eşi ...’ye satış suretiyle devrettiğini, işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemiş, davacının ölümü üzerine davayı mirasçıları takip etmişler, ıslahla 2, 3, 5, 8, 19, 22, 23 nolu bağımsız bölümler bakımından miras payları oranında iptal-tescile, 6 nolu bağımsız bölüm bakımından tazminata, yargılama sırasında 3. kişiye devredilen 12, 7 ve 15 nolu bağımsız bölümler bakımından ise miras payları oranında iptal-tescile, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ..., mirasbrakanın kanser hastası olduğunu, sağlık harcamalarına kaynak yaratma kaygısıyla işlemlerin yapıldığını, muvazaa kastının bulunmadığını belirtmiş, dahili davalılar taşınmazları bedeli karşılığı satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “... çekişme konusu taşınmazların mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalı ...’ye devredildiği saptanmak suretiyle davanın kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak çekişme konusu taşınmazlardaki ½ payın mirasbırakan ½ payın davacı adına kayıtlı olduğu, eldeki davada mirasbırakanın temlik ettiği ½ payın muvazaalı olduğu iddia edilmesi karşısında davacıların veraset ilamındaki miras payları oranında bu ½ pay bakımından iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, taşınmazların tamamı üzerinden 1/2 payın tapusunun iptali-tescil ve bedele hükmedilmiştir.Öte yandan, yargılama sırasında çekişme konusu 15 nolu bağımsız bölüm kaydında şerh olmaksızın satıldığı ve dahili davalı ...’ın kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte davacıların anılan taşınmaza yönelik bedele ilişkin istekleri bakımından hüküm kurulmadan sonuca gidildiği gibi 12 nolu bağımsız bölüm yönünden taşınmazın ½ payının değeri üzerinden davacıların miras payı oranında tazminata hükmedilmesi gerekirken taşınmazın tamamı üzerinden yarısı oranında tazminata hükmedilmiş ve tazminatın hangi davalıdan tahsil edileceğine ilişkin infazda tereddüte sebep olacak şekilde hüküm kurulmuştur.Hâl böyle olunca, kabul kapsamına alınan çekişme konusu 1809 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 2, 3, 5, 7, 8, 12, 19, 22 ve 23 nolu bağımsız bölümlerdeki ½ payın mirasbırakandan davalıya temlik edildiği gözetilerek bu miktarla bağlı kalınmak suretiyle davacıların miras payı oranında iptal-tescil ve bedel isteklerinin kabulüne kararı verilmesi, 15 nolu bağımsız bölüm bakımından ise tazminat isteği bakımından bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, dava tarihinden önce 3. kişiye satıldığı anlaşılan 6 nolu bağımsız bölüm bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kapsamına alınması da isabetsizdir. ” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 2,3,5,7,8,19,22 ve 23 nolu bağımsız bölümler yönünden yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin, 15 ve 12 nolu bağımsız bölümler yönünden bedel isteğinin kabulüne, 15 ve 6 nolu bağımsız bölümler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili, davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
- KARAR -
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur. Taraf vekillerinin işin esasına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
Davalı ... vekilinin vekalet ücreti ve harca yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, taşınmaz ya da taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olup, bu değer üzerinden yargılama gideri ve harca hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda; davalı ... adına kayıtlı olup, iptal tescil isteği yönünden kabul kapsamına alınan dava konusu 2, 3, 5, 8, 19, 22 ve 23 nolu bağımsız bölümlerin dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam değerleri 940.000,00 TL, anılan bağımsız bölümlerde mirasbırakan ... tarafından temlik edilen ½ pay değeri 470.000,00 TL olup, bu değerden davacıların miras bırakanı ...’in miras payına (½) isabet eden ve harcı yatırılan 235.000,00 TL değer üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, belli olmayan miktar üzerinden fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün (1-a) bendindeki "18.102,15 TL" ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine "16.052,85 TL" ibaresinin yazılmasına, (1-b) bendindeki "21.850,00 TL" ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine "20.050,00TL" ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.