Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21225
Karar No: 2018/11049
Karar Tarihi: 06.11.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21225 Esas 2018/11049 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/21225 E.  ,  2018/11049 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davacılar yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 06.11.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalılar ve vekili gelmedi. Karşı taraf davacı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ... ile 20/08/2002 yılında evlendiklerini, evlendikten sonra bir müddet Türkiyede kaldıklarını daha sonra davalıların yaşadığı Belçikaya gittiklerini ve aynı çatı altında birlikte yaşamaya başladıklarını, davacının Belçikaya gittiğinin ilk günlerinden itibaren davalıların "ziynetleri çaldırırsın veya düşürürsün ne olur ne olmaz çıkar bankaya koyalım" dediklerini, davacının önce bu teklifi kabul etmediğini, davalıların bu konuda baskı yapmaya başladıklarını, müşterek hanede huzursuzluk çıkmaması için davacının davalının ve ailesinin baskısından dolayı ziynetlerinden 3 tane bilekliği yedinde bırakarak diğer ziynet eşyalarını davalılara teslim etmek zorunda kaldığını, davacının daha sonra bu ziynetlerin davalı kayınvalidesi ..."ın adına olan banka kasasına konulduğunu haricen öğrendiğini, davacının, davalıların yakınları eşliğinde müşterek haneden ayrıldığını, kız kardeşinin evine götürüldüğünü, müşterek haneden ayrılırken davacının ziynet ve çeyiz eşyalarını istediğini ancak davalıların kabul etmediğini, ziynet ve çeyiz eşyalarının 25.08.2002 tarihinde düzenlenen çeyiz senedinde belirtildiğini, burda yazılanlardan 3 adet bilekliğin kendisinde olduğunu, ayrıca senettte belirtilmeyen kendi ailesi tarafından takılan 2 bileziğin daha olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, çeyiz eşyası ve ziynetlerin mümkün olduğu takdirde aynen, bu mümkün olmazsa değerleri toplamı olan 40.150,00 YTL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar; davalı kayınpeder ve kayınvalide yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, kayınpeder ve kayınvalide Türkiye"de, davalı eş ... işte iken davacının tüm ziynet eşyalarını alarak müşterek evi terk ettiğini, ziynetlerin davacıda olduğunu, davalı kayınvalidenin banka kasasında olduğu hususunun doğru olmadığını, ziynetlerin gramının belirtildiği kadar olmadığını, davacının çeyiz olarak 1 sandık ile 2 kat yatak getirdiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece; senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, çeyiz senedinde imzaları bulunan ... ve ..."ın imzalarına bu davalılar tarafından itiraz edilmediği, çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalılara teslim edildiği hususunun tarafları bağladığı, senette imzaları bulunan davalı eş ve davalı kayınpederin çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiklerini yazılı delil ile kanıtlamaları gerektiği ancak kanıtlayamadıkları, davalılar delil olarak tanık deliline dayanmış iseler de bu savunmalarını tanıkla kanıtlamalarının hukuken mümkün olmadığı, davalıların delil listelerinde açıkça yemin deliline de dayanmadıkları, davalılardan ... ve ... tarafından imzalanan ve teslim alınan çeyiz senedinde yazılı olan ve davacı tarafından talep edilen 3 bileklik dışındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının ... ve ..."da kaldığı, davacı çeyiz senedinde yer almayan 2 adet bileziğin de davalılarda kaldığını iddia etmiş ise de bu hususu ispatlayamadığı ayrıca davacı ziynet ve çeyiz eşyalarının çeyiz senedinde imzası bulunmayan davalı ..."da kaldığını da ispatlayamadığı gerekçesi ile davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... ve ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava; ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
    Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bunları iadeden kurtulur.
    Mahkemece, davacının iddiasını çeyiz senedine dayandırdığından bahisle senette imzaları bulunan davalıların bu senetteki ziynetleri ve çeyiz eşyalarını davacıya iade ettiklerini yazılı delil ile ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiştir.
    Somut olayda, düğün töreni sırasında 25.08.2002 tarihli çeyiz senedinin düzenlendiği, ziynet ve çeyiz eşyalarının senette imzası bulunan davalı ... ve ... tarafından teslim alındığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak davacı, evlendikten bir süre sonra Türkiye"de kaldıklarını, daha sonra Belçika"ya gittiğini, Belçika"ya gittikten sonra kendisinde bulunan ziynet eşyalarını davalıların baskısı sonucu 3 bilekliği kendisinde bırakarak davalılara verdiğini ileri sürerek talepte bulunmuştur. Başka bir deyişle davacı bunların kendisine teslim edilmediğini değil bunların zorla elinden alındığını belirtmiştir. Bu durumda, senette imzası bulunan ...ve ..."ın senetle teslim aldıkları ziynetleri davacıya iade ettiklerinin kabulü gerekmektedir.
    Hal böyle olunca mahkemece, davacının iddiaları doğrultusunda yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alınarak bir inceleme ve değerlendirme yapılması ve sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi