20. Hukuk Dairesi 2016/402 E. , 2017/5844 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan 1621 parsel sayılı 3625,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bağ niteliğinde ... adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Kadastro Mahkemesine verdiği 26/09/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, sınırlarını bildirdiği taşınmazların tapu kaydı bulunduğunu, malikin murisi olduğunu, taşınmazın evveliyatından itibaren ... vasfında olmadığını, yörede 2010-2011 yıllarında yapılan ... kadastrosunda ... sınırları içine alındığını ileri sürerek ... tahditinin iptali ile ... sınırları dışına çıkarılmasını ve adına tescilini istemiştir. Dava konusu 1621 parsel sayılı taşınmaza dair dava ana davadan tefrik edildikten sonra ... Kadastro Mahkemesinin ...’nın 22/05/2013 tarih ve 460 sayılı kararıyla kapatılması üzerine dava ... Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Kadastro mahkemesince davanın kanuni sürede açılmadığı gerekçesiyle görevsizlik karaı verilmiş, dosya ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilerek 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/642 Esasına kaydedilmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6 aylık sürede açılmış ... kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Yörede ... kadastrosu 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış, 11/04/2012 tarihinde ilan edilmiş, itiraz edilmeyen taşınmazlar yönünden kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz ... sınırları içine alınmıştır. Genel arazi kadastro işlemi/tapulama 1975 yılında yapılmış, taşınmaz belgesizden bağ niteliğiyle ... adına tespit edilmiş, tespit 28/02/1978 tarihinde kesinleşmiştir.
Bilindiği üzere 6831 sayılı ... Kanunun 26/02/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6527 Sayılı Kanun 1. maddesi ile değişik) 11. maddesinin birinci fıkrasına göre ... kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilan edilir. Bu ilan ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler” denilmektedir. Değişiklikten önceki halinde ise “otuz gün” ibaresi “6 ay” olarak düzelendiğinden, 26.02.2014 tarihinden önce ilandan itibaren 6 aylık sürede açılan ... kadastrosuna itiraz davalarında görevli mahkeme kadastro mahkemesidir. 6100 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. Aynı Kanunun 114/1-c madde uyarınca görev dava şartlarındandır. 115.
maddesi
gereğince mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan (mülga)1086 sayılı HUMK’nın 437/2 maddesi gereğince “dava şartlarına aykırılık bulunması” bozma nedenidir(6100 sayılı HMK’nın 371/1-b m.).
Bu bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, dava 6 aylık ilan süresi içinde açılan ... kadastrosuna itiraz davasıdır. Davacı davasını kadastro mahkemesinde açmış bulunmasına rağmen yargılama sırasında 6527 sayılı Kanunla 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde değişiklik yapılıp ... kadastrosu ilan süresi 30 gün olarak düzenlendiği ve davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle kanun değişikliği yanlış yorumlanarak görevsizlik kararı verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Yukarıda anlatıldığı üzere görev hususu kamu düzenine ilişkindir, taraflarca ileri sürülmese de mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir. Her dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre çözüme kavuşturulur. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6831 sayılı Kanun 11. maddesinde ... kadastro işlemlerinin ilan süresi 6 ay olarak belirlenmiş olmasına, davanın da ilan süresi içinde açılmış bulunmasına göre davaya bakma görevi kadastro mahkemesinindir.
Mahkemece kadastro mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yanılgılı değerlendirmeyle görev hususu değerlendirilmeyip işin esasına girilerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/06/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.