13. Hukuk Dairesi 2015/36964 E. , 2015/37796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan ve nedenleri bildirilmiş olmayan bozma isteğinin reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2015 gününde oyçokluğuyla karar verild.
Muhalefet Şerhi
Uyuşmazlık davacıya verilen sürede eksik gider avansının yatırılmaması sonucu ispatlanamayan davanın reddine dair kararı temyiz eden davacı vekilinin dilekçesinde temyiz gerekçelerini açıklamamasının hükmün içeriğinin denetlenmesine engel teşkil edip etmeyeceği konusundadır. Sayın çoğunlukça mahkeme kararı dairemize özgü B-1 formülüyle onanmıştır.
Davacı, vekili olan davalı avukatın talimatı olmadan takip ettiği dosyadaki alacaktan feragat ettiğini, bu nedenle ceza mahkemesinde mahkum olduğunu, .... İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosyasında 3.7.2006 tarihinde koydurduğu haciz şerhi dışında başka bir işlem yapmayarak dosyayı zamanaşımına uğrattığını, araç üzerinde haczin kalkmasına sebebiyet verdiğini, ... İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosyasında 15.6.2007 tarihinde borçlunun taahhütte bulunmasına rağmen herhangi bir işlem yapmadığını, kendisinden habersiz harici tahsilat yaptığı ödemeleri tarafına vermediğini, mağdur olduğunu, ... Müdürlüğünü... esas sayılı dosyasında ise haricen tahsilat yapmasına rağmen ödemede bulunmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan 1.000 TL"nin faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, iki kez verilen süreye rağmen bilirkişi masrafı depo edilmediğinden ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava açarken 403 TL gider avansı yatırmıştır. Mahkemece icra dosyaları celbedildikten sonra 500 TL ücret karşılığı dosya avukat bilirkişiye teslim edilmiş, ilk bilirkişi sağlık sorunlarını gerekçe gösterip dosyayı iade etmiş, 2. bilirkişi ...ise rapor tanzim etmesi için 20 günlük ek süreye ihtiyaç duyduğunu belirtmiş, bir süre sonra dilekçe vererek davalıyla aynı baroda çalıştığı gerekçesiyle görevinden azlini talep etmiştir. Mahkemece bu hususlar yeterince denetlenmeden dosyanın Ankara"ya gönderilmesine karar verilmiş masraf yatırması konusunda davacı vekiline süre verilmiştir. Davacı vekiline verilen süreler 6100 sayılı HMK"nın 120 ve 324. maddelerinde yazılı olan bilirkişi ücretine ilişkin delil avansı yatırılmasına ilişkindir. Mahkemece davacı vekiline verilen kesin mehle rağmen bu giderlerin yatırılmadığı ikinci sürenin kesin olduğu gerekçesiyle ispatlanamayan davanın esastan reddine karar verilmiş ise de, 6100 sayılı HMK 324/2 maddesi "Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır." hükmü uyarınca delil avansının yatırılmaması ilgili delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılma sonucunu doğuracağı gibi mahkemece delil avansı için verilen kesin mehlin sonuçları açıkça anlatılıp ihtar edilmeden usulüne uygun kesin mehil verildiğinden bahsedilemez. Arakararlarında davacıya yüklenen masrafın, gider avansı dışında kalan masraf olup olmadığı açıklanmamıştır. Kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için, taraflara yüklenen yükümlülüklerin, masraf kalemlerinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık bir şekilde belirlenmesi ve kesin süre verilen tarafa süreye uymadığı takdirde bunun sonuçlarının ne olacağının bildirilmesi gerekir. Kanunlarda açıkça düzenlenen usule ait kuralla kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce resen nazara alınmalıdır. HMK 114. maddesine göre gider avansının yatırılmaması halinde davanın usulden reddi yerine esastan reddine karar verilmesi hatalıdır. Tüm bu nedenlerle hükmün bozulması yerine, temyiz layihasında yerel mahkemenin kararının usul hükümlerine aykırı olduğu açıkça belirtilmesine rağmen yazılı şekilde temyiz talebinin gerekçesiz olduğu kabul edilerek işin esasına girilmeden onanması yönündeki çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum.
.