16. Hukuk Dairesi 2015/19469 E. , 2017/7232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 10 parsel sayılı 394,26 metrekare yüzölçümündeki, tarla ve ev vasfındaki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle.... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 118 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, dosyada mevcut fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen büyük evin ... ...’a, (B) harfiyle gösterilen küçük evin ... mirasçıları ..., ..., ....’a ait olduğu hususunun taşınmazın beyanlar hanesine şerh düşürülmesine, çekişmeli taşınmazın 21/24 payının.... adına, 1/24 payının ... adına, 1/24 hissesinin... adına, 1/24 hissesinin .... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ... mirasçısı .... ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın ve üzerinde bulunan iki adet evin tarafların kök murisi ....’a ait olduğu, kök murisin ölümünden sonra taşınmaz üzerindeki evlerden büyük olanının, çocuklarından davalı ... ...’a, küçük olanının ise davacının babası ...’a bağışlandığı, evlerin üzerinde bulunduğu taşınmazın ise paylaşıma konu olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye elverişli bulunmamaktadır. Davacı, çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında davalı ... ... adına tespit edildiğini, taşınmazda kardeşleri ... ... ve ... ...’la birlikte, babaları ...’dan dolayı kendilerinin de mülkiyet hakkının bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu k...ın iptali ile muris ... mirasçıları olarak adlarına tescili istemi ile dava açmıştır. Davalı ... ... ise, taşınmaz ve üzerinde bulunan evlerin kendisine ait olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler, taşınmaz ve üzerinde bulunan evlerin tarafların kök murisi .... ...’a ait olduğunu, evlerin ve taşınmazın taksimi ya da bağışı konusunda bir bilgilerinin bulunmadığını, yalnızca davacı ve kardeşlerinin taşınmaz üzerinde bulunan küçük evin, murislerinin sağlığında kendilerine bağışlandığını söylediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece davacıya davasını neye dayandırdığı hususu açıklattırılmamış, hangi hukuki sebebe (taksim, pay satın alma, bağış vb) dayanarak, taşınmazın kendi paylarının ve küçük ev olarak adlandırılan evin adlarına tescilini talep ettikleri belirlenmemiş, terekenin taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise hangi mirasçının miras payını ne şekilde aldığı hususları irdelenmemiştir. Mahkemece, bu husus açıklığa kavuşturulmadan karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle davacıya dava dilekçesini ve davasını hangi sebebe dayandırdığını, başka bir ifade ile hangi gerekçe ile taşınmazın kendi adlarına tescilini talep ettiğini açıklaması için süre ve imkan tanınmalı, davacıya kök murisin sağlığında babalarına; bağışı nedeni ile mi, yoksa onun ölümü üzerine taksimen kaldığı iddiası ile mi dava açtığı sorulmalı, taksim iddiasına dayanan taraf bakımından bu iddiayı ispat yükünün iddiaya dayanan tarafa ait olduğu hatırlatılarak buna ilişkin delillerini bildirmeleri istenmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler, önceki tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ile tanıkların katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli taşınmaz ve üzerinde bulunan evlerin kim tarafından hangi hakka istinaden kullanıldığı, kök muris ... ..."ın sağlığında küçük ev olarak adlandırılan evin paylaşıma konu edilip edilmediği, edilmiş ise kime verildiği, paylaştırılmamışsa taksime konu olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılma yöntemince giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.