16. Hukuk Dairesi 2015/11360 E. , 2017/7239 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 148 ada 1 parsel sayılı, 38.164,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 143 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, taşınmazın niteliğinin ve kullanım durumunun belirlenmesinde en önemli unsur olan hava fotoğrafı incelemesi orman bilirkişisi eliyle yapılıp, yalnızca taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığı yönünden değerlendirme yapılmıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığı"ndan getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisi ile ziraat mühendisi bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında; taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilecek taşınmazlardan olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, ziraat mühendisi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, dava konusu taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek taşınmaz olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli, fen bilirkişisinden ise keşfi takibe elverişli krokili raporlar alınmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dava konusu taşınmazın dava tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.