Tebliğname No : 10 - 2013/330365
Mahkeme : IĞDIR Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 29.03.2013 – 2012/36 esas ve 2013/80 karar
Suçlar : a) Zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma (sanıklar M.. ve G..hakkında)
b) Uyuşturucu madde ticareti yapma (sanıklar H.. ve .F..hakkında)
c) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma (tüm. sanıklar hakkında)

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Aralarındaki bağlantı nedeniyle sanıklar hakkındaki bu dava dosyası ile Dairemizin 2014/3590 esasında kayıtlı diğer sanık D.. Ş..hakkındaki dava dosyası birlikte incelenmiştir.
Gerekçeli karar başlığına suç tarihlerinin "18.12.2010, 31.12.2010, 26.01.2011, 24.03.2011, 18.10.2011" yerine "29.07.2010 – 26.01.2011" olarak yazılması, Mahkeme tarafından düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
A) Sanık H..hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik Cumhuriyet savcısının kanun yolu isteğinin incelenmesi:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması, ayrıca itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi nedeniyle, "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulamasına" ilişkin kararlara yönelik kanun yolu talebinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) Cumhuriyet savcısının sanık Mu.., sanıklar M... ve G.."ın ise kendileri hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararlarına yönelik kanun yolu isteklerinin incelenmesi:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazlarla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, kararın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
C) Sanık F..hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükmün incelenmesi:
Sanığın, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma evrakı ayrılan M.. A.."a uyuşturucu madde ikram ettiğine ilişkin sonradan döndüğü soyut beyanı dışında, kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA,
D) Sanıklar M.., H.. ve G.. hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Sanık H.."in sanık G.."a verdiği uyuşturucu maddenin eroin olduğu dikkate alındığında sanık H.. hakkında TCK"nın 188. maddesinin 4. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve hükmün iptal edilen yoksunlukları da kapsaması nedeniyle, sözü edilen maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- Adli emanette kayıtlı delil niteliğindeki sanıkların konuşmalarının bulunduğu cd"lerin, dosyada delil olarak saklanmalarına karar verilmesi yerine TCK"nın 54/1.maddesi uyarınca müsaderelerine karar verilmesi,
3- Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan uyuşturucu maddenin TCK"nın 54/4 maddesi gereğince müsaderesi yerine TCK"nın 54/1 maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
4- Erzurum Kriminal Polis Laboratuvarı"nca alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının ve sanık H.. müdafii ile sanıklar M..ve G.."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerlerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
2- Hüküm fıkrasındaki müsadereye ilişkin bölümün çıkarılarak yerine "Adli Emanetin 2012/83 sırasına kayıtlı sanıkların telefon konuşmalarının kayıtlı olduğu cd"lerin dosyada delil olarak saklanmasına, Adli Emanetin 2011/109, 2011/146, 2011/217 ve 2011/415 sıralarında kayıtlı suça konu uyuşturucu maddelerin ve Erzurum Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin TCK"nın 54. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, suçta kullanılan diğer folyo kağıdı ve enjektörün ise TCK"nın 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca müsaderelerine" ibarelerinin yazılması suretiyle, sanık M.. yönünden resen de temyize tabi olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
27/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.