Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/161
Karar No: 2018/11128
Karar Tarihi: 06.11.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/161 Esas 2018/11128 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/161 E.  ,  2018/11128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat talebine ilişkin asıl dava ile karşı dava olan ecrimisil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl dava yönünden davanın kabulüne, karşı dava yönünden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Asıl dava davacısı; 60 yıldır kendisi ve mirasbırakanı tarafından kullanılan ve üzüm bağı dikilen bir kısım taşınmazın davalı adına kayıtlı olan ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 2701 parsel sayılı taşınmazın sınırları içinde kaldığını, bu kısmın davalı tarafından 3. şahsa satılması neticesinde davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; iyi niyetle dikilen üzüm bağının tazmini zımnında 16.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 21.06.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 16.679,00 TL"ye yükseltmiştir.Davalı-karşı davacı, açılan davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davanın taşınmaz malikine yöneltilmesi gerektiği için husumet itirazında bulunduğunu belirterek, asıl davanın reddi ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla seneliği 3.000,00 TL üzerinden geriye dönük son 5 seneye ait ecrimisilin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; asıl davanın kabulü ile, 16.679,95 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; karşı davanın kısmen kabulü ile, 1.896,59 TL"nin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Asıl dava sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat, karşı dava ecrimisil istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK"nun 266. maddesi hükmüne göre, Çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hâkimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukukî bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her hâlde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Bilirkişi raporu, kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Somut olayda; dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan keşif sonrasında, ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen 08.12.2015 tarihli ilk raporda ecrimisil davasına konu olan taşınmaz kısmının bağ olarak esas alınması suretiyle yapılan hesaplama neticesinde satış tarihi itibariyle toplam ecrimisil bedelinin 6.572,00 TL olarak hesaplandığı; söz konusu rapora taraflarca itiraz edilmesi üzerine alınan 22.04.2016 tarihli ek raporda ise, yıllık ecrimisil bedelinin 7.365,00 TL olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Söz konusu ek rapora davalı-karşı davacı tarafından ecrimisil bedelinin, taşınmazın tarla vasıflı olduğunun kabulü ile hesaplanması gerektiğinden bahisle itiraz edilmesi üzerine alınan 20.06.2016 tarihli ikinci ek bilirkişi raporunda ise, dava konusu taşınmazın tarla olarak kabulü ile münavebeyle elde edilecek net gelir ortalamasına göre yapılan hesaplama neticesinde 5 yıllık toplam ecrimisil bedelinin 1.896,59 TL olduğu yönünde rapor düzenlenmiş; mahkemece, aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 3 ayrı rapor arasındaki çelişki giderilmeden ve ilk rapor ile ilk ek rapordan uzaklaşılması ve ikinci ek raporun hükme esas alınmasının gerekçeleri açıklanmadan ikinci ek rapor doğrultusunda hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Hâl böyle olunca, mahkemece; önceki bilirkişi dışında, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılarak, ecrimisil davasına konu alanın üzüm bağı mı yoksa tarla mı olduğu tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edildikten sonra, ecrimisil bedelinin dava konusu taşınmazın tespit edilen vasfına göre yöntemince hesaplanmasını içerir, taraf ve Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli, bilimsel verilere uygun rapor alınması ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, çelişkili bilirkişi raporu ile yetinilerek, eksik araştırma ve inceleme neticesinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi