3. Hukuk Dairesi 2017/162 E. , 2018/11130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, murisi babasından dolayı davalılar ile müşterek malik oldukları ortak muris dedelerinden intikal eden ve ortaklığın giderilmesi davasına konu olan ... Köyü Köyiçi mevkiinde kain 401 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve ortaklığın giderilmesi davasında yapılan keşif esnasında dinlenen tanık beyanlarıyla da sabit olduğu üzere, taşınmaz üzerindeki kendi murisi olan babası ... tarafından yapılan muhdesatların (ahır, ev, bahçe duvarı) murisi ... tarafından yapıldığının tespiti ile bu tespitin tapu kütüğüne şerh edilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ise fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla muhdesatların değeri olan 18.962,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte tapudaki hisseleri oranında davalılardan tahsili ile, tapudaki hissesi oranında kendisine ödenmesini talep ve dava etmiştir.Usulüne uygun tebligata rağmen davalı ... dışındaki diğer davalılar cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara da iştirak etmemişlerdir.Davalı ... ise, açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; mülkiyetin aidiyetinin tespiti davası hakkında karar tarihinden önce ortaklığın giderilmesi davası açılmış olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, sebepsiz zenginleşme nedeniyle açılan alacak davasının ise kısmen kabulü ile, davalılardan ..."den 123,48 TL, ..."den 92.61,00 TL, ..."ten 192.94,00 TL, ..."den 192.94,00 TL, ..."dan 609.70,00 TL ve ..."dan 93.61,00 TL olmak üzere toplam 1.305,28 TL"nin 15/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sayılan davalılardan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Dava, taraflara müşterek murislerinden intikal eden dava konusu taşınmaza davacının murisi tarafından yapıldığı iddia edilen faydalı ve zorunlu masrafların (muhdesat bedelinin) sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda; dava konusu taşınmaz ortaklığın giderilmesi davası sonrasında üzerindeki muhdesatlarla birlikte ve muhdesatların değeri de satış bedeline dahil olmak üzere ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/11 D.İş sayılı satış dosyası ile yapılan ihale neticesinde 30.100,00 TL bedelle satılmış, satış sonrasında tüm mirasçılar muhdesat bedeli de dahil olan ihale bedeli üzerinden tapu kaydı ve veraset belgelerindeki hisseleri oranında pay almışlardır. Bu durumda, davalıların dava konusu taşınmaz üzerine davacının murisi tarafından yapılmış olan muhdesatlar nedeniyle sebepsiz zenginleştikleri hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Mahkemece, muhdesatların satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranı bilirkişi marifetiyle yöntemince belirlenmiş olup, davacının kendi murisi ..."nın mirasında 3/20 pay sahibi olduğu gözetilerek, her bir davalı yönünden ayrı ayrı hesaplanan sebepsiz zenginleşme miktarlarının 3/20"sine hükmedilmiş ise de, dosya arasında yer alan 05.09.2008 tarihli ve 4766 yevmiye numaralı resmi satış senedi ile davacının, kendi murisi olan ..."nın mirasında 3/20 pay sahibi olan ... dışındaki diğer tüm mirasçıların dava konusu taşınmazdaki hisselerini 700.00 TL bedelle satın aldığı, bu durumda davacının dava konusu taşınmazdaki payının 17/20 olduğu, bu pay miktarı üzerinden alacağa hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, davacı lehine her bir davalı yönünden ayrı ayrı hesaplanmış olan sebepsiz zenginleşme miktarlarının 3/20"sine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu davalı yönünden kapalı olmak üzere, 06.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.