Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/238
Karar No: 2018/11132
Karar Tarihi: 06.11.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/238 Esas 2018/11132 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/238 E.  ,  2018/11132 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; uzun yıllardır davalı kurumun abonesi olduğunu, yılın yarısını Türkiye"de yarısını İsviçre"de geçirdiğini, Türkiye"de olmadığı dönemlere ilişkin elektrik faturalarının bedellerinin yüksek olduğunu ve 08/07/2014 tarihinde Türkiye"ye geldiğinde elektriğin borcu sebebi ile kesildiğini işletme müdürlüğünden öğrendiğini, evin boş olduğunu, yüksek bedelli fatura tahakkukunun kendisinin oturduğu 10 nolu daire ile aynı apartmandaki 11 nolu dairenin sayaçlarının karıştırılmasından kaynaklandığını bildirdiği halde davalı kurumun itirazını dikkate almaksızın elektrik kesme işlemlerine devam ettiğini; 2015 yılı yazında Türkiye"ye geldiğinde 15.08.2015 tarihi ile 09.09.2015 tarihleri arasında memleketi Kastamonu"ya gittiği dönemde yine elektrik kesintisi gerçekleştiğini ve bu kesinti nedeniyle buzdolabında bulunan kuzu tandır, pastırma, tereyağı gibi bir kısım malzemenin bozulduğunu ve bozulan erzağın dolapta kalması nedeniyle buzdolabına sinen kötü kokunun buzdolabını kullanılamaz hale getirdiğini ileri sürerek; haksız elektrik kesintisi nedeniyle elektriği açtırmak için ödediği 276,00 TL elektrik fatura bedeli, 2.250,00 TL kullanılamaz hale gelen buzdolabı bedeli, 1.500,00 TL buzdolabının içinde ziyan olan erzak bedeli, 500,00 TL itiraz için defalarca davalı kuruma gidiş geliş taksi ücreti olmak üzere toplam 4.526,00 TL maddi tazminat ile 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; elektrik kesilmesinden kaynaklı zararın meydana gelmesinde kasıtlı ya da kusurlu bir davranışının bulunmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile, 3.676,07 TL maddi zararın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, hükmedilen maddi tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine; manevi tazminat istemi yönündeki talebin de kısmen kabulü ile, 500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş;hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; davalının haksız fiilinden kaynaklanan maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davalının maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    HMK"nun 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Somut olayda; davacı, elektrik kesintisinden kaynaklı olarak, buzdolabında bulunan malzemelerin bozulması nedeniyle buzdolabına sinen kötü koku neticesinde buzdolabının kullanılamaz hale geldiğini iddia etmiş ise de, mevcut delil durumu bu iddianın ispat edildiğinin kabulüne yeterli değildir. Şöyle ki; elektrik mühendisi tarafından düzenlenen 04.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketçe tesisat numarası 3633193 olan 10 numaralı daire ile tesisat numarası 3647013 olan 11 numaralı dairenin davalı şirket tarafından düzenlenmiş fatura ve sair belgelerde aynı adresle ilişkilendirildiğinin, 18.07.2014 tarihinde söz konusu dairelere ait sayaçların yer değiştirilmiş olduğunun tespit edildiği, belirtilen tesisatlarda hatalı kodlama, yanlış okuma veya sayaç karışıklığından doğan hatalı fatura düzenlenmiş olmasının kuvvetle muhtemel olup, eksik olan belgelerin dosyaya sunulması halinde sayaç karışıklığı ile ilgili olarak daha ayrıntılı değerlendirme yapılabileceği, buzdolabında herhangi bir fonksiyonel kaybın olmadığı, ancak elektrik kesintisi nedeniyle dolap içerisinde depo edilmiş et, tereyağı vs. ürünlerin kokuşmasından dolayı cihazın içine kalıcı bir kokunun sinmesi nedeniyle cihazı kullanılamaz hale geldiği ve cihazın rayiç bedelinin 2.400,00 TL olduğu yönünde rapor düzenlediği görülmüştür.Bilirkişinin raporunda belirttiği eksik belgeler dosya arasına alındıktan sonra düzenlenen 14.03.2016 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; davalı kurumun kusuru sebebiyle elektriğin kesildiği ve söz konusu elektrik kesintisi nedeniyle davacının buzdolabının kullanılamaz hale geldiği, %10 hurda bedeli düşüldükten sonra buzdolabının değerinin 2.250,00 TL olacağı, bu durumda davacının bozulan buzdolabı nedeniyle 2.250,00 TL, buzdolabının içinde bozulan malzeme değeri olan 1.000,00 TL ve davaya konu elektrik kesintisi sonrasında elektriğin açılması için ödediği 276,07 TL fatura bedeli toplamı olan 3.676,07 TL maddi zarara uğradığı belirtilmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen ilk raporda buzdolabında herhangi bir fonksiyonel kaybın olmadığı, ancak elektrik kesintisi nedeniyle dolap içerisinde depo edilmiş et, tereyağı vs. ürünlerin kokuşmasından dolayı cihazın içine kalıcı bir kokunun sinmesi nedeniyle cihazın kullanılamaz hale geldiğinin belirtildiği görülmektedir. Ancak davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazında da belirtildiği üzere, davacı 09.09.2015 tarihinde memleketinden evine döndüğünde bu durum ile karşılaşmış, davayı 13.11.2015 tarihinde açmış, mevcut durumun tespiti amacıyla buzdolabı üzerinde bilirkişi incelemesi ise 04.01.2016 tarihinde yapılmıştır ki, davacı mevcut durumun tespiti için bozulan malzemelerin bir kısmını tespit tarihine kadar buzdolabında muhafaza ettiğini belirtmiştir. Bu durumda bozulan malzemenin görüldüğü günden keşif tarihine kadar buzdolabında tutulması 3 aylık bir süreye tekabül etmektedir ki, bilirkişi rapor ve ek raporunda söz konusu süre boyunca bozulan malzemenin buzdolabında tutulmuş olmasının müterafik kusur yönünden değerlendirilmemiş olması, yine davacının bilirkişi raporu ile ek raporuna yönelik buzdolabının fonksiyon kaybının olmadığına ilişkin tespit ile bozulan malzeme bedeline ilişkin değerlendirmelere yönelik itirazları karşılanmadan karar verildiği anlaşılmıştır.Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda belirtilen hususlara yönelik olarak davalı vekilinin bilirkişi raporuna ve ek rapora yönelik itirazlarını da karşılar biçimde konusunda uzman bilirkişiden taraf ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    3- Davalının manevi tazminata yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmüne göre, manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24. maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olması zorunludur. Malvarlığında bir zarar meydana gelmesi halinde de kişinin az veya çok üzüleceği ve manevi olarak acı çekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, malvarlığı zararları bu madde kapsamına girmemektedir. Anılan madde hükmü ile yalnızca kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi amaçlandığından malvarlığı zarara uğrayan kişi yararına TBK"nun 58. maddesi hükmüne göre manevi tazminata hükmedilmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır.
    O halde; mahkemece; yukarıda ifade edilen madde metni incelendiğinde de görüleceği üzere; davacı yönünden manevi tazminat istem koşullarının eldeki dava bakımından oluşmadığı nazara alınarak, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru da görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi