13. Hukuk Dairesi 2014/40575 E. , 2015/37814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalı tarafından yapılan inşaattan 4 adet daire satın aldıklarını ve bedelini ödediklerini, ancak davalının dairelerde ve ortak alanlarda bir kısım işleri eksik yaptığını, ayıplı imalatlar bulunduğunu, değer kaybı oluştuğunu ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere 10,000 TL"nin faizi ile birlikte tahsilini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; davacıların temyiz talebi ise muhturada belirtilen süre içinde gider avansının yatıtılmaması nedeniyle reddedilmiş; ek kararda, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Temyiz harç ve masraflarının tamamlanması hakkında davacılara çıkarılan muhtura davacılar vekiline 29.05.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacılar vekilinin 02.06.2014 tarihinde ve süresi içinde talep edilen miktarıödediği anlaşılmakla, mahkemenin davacılar vekilinin temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına dair 24.06.2014 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilerek;
Davacıların mahkemenin asıl kararına karşı yaptıkları temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Dava tarihinde yürülükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde "hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet" olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olay değerlendirildiğinde davacı tüketiciler ile davalı satıcı şirket arasında daire alım satımına ilişkin sözleşme imzalandığı bu ilişkinin 4077 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya Genel Mahkeme değil, Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece ara karar ile davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla kararı verilmesi gerekirken, genel mahkeme sıfatıyla davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bent gereğince temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.