Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/593
Karar No: 2017/3144
Karar Tarihi: 05.06.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/593 Esas 2017/3144 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/593 E.  ,  2017/3144 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, davalının miras payının devri sözleşmesine dayanarak sözleşmede yer almayan dava konusu taşınmazları adına tescil ettirdiğini belirterek tapunun iptali ile kayıtların eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının aktif husumet sıfatı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Davacı idare, 241,511,97,89,16,11,12,26,27,28,52,53,2 ve 3 parsel sayılı 14 adet taşınmazın davalı tarafından pay temliki işlemi yapılması için ... Tapu Müdürlüğü"ne başvurusu sonucu, idare tarafından tescil işleminin yapıldığını, ancak ..."in dilekçe vererek devir sözleşmesinin sadece bir taşınmaz için yapıldığını, tescilin hatalı olduğunu ve iptalini istediğini ileri sürerek Tapu Sicili Tüzüğünün 74/4 maddesi gereğince eldeki davayı açmıştır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, Anayasa’nın 40. maddesinin 3.fıkrasında “ kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” hükmü öngörülmüş, 129. maddenin 5. fıkrasında ise; “memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği...” açıklanmıştır. M.K.nun 1007 nci maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır.
    Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Anılan ilke 27.3.1957 tarih ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile benimsenmiş, Borçlar Kanununun 55. maddesindeki sorumluluğun kusura dayanmadığı 22.6.1966 tarih 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile de tekrarlanmıştır. Adam çalıştıran (somut olayda devlet) objektif özen eksikliğinin doğurduğu zarardan sorumludur. Çalışanın seçiminde, talimat vermede ve denetlenmesindeki eksiklik yada bozukluk nedeniyle çalışan çevre ve ilgililer için hakların kazanılması ve kullanılması açısından özel bir tehlike oluşturur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi yada yitirilmesi bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, aykırı kayıtlardan doğan zararları da ödemeyi taahhüt etmektedir. Dayanıksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamda düşünülmelidir.
    Bilindiği üzere; bu tür davaların kural olarak kayıt maliki ya da mirasçıları tarafından açılması gerekir ise de; davacı idarenin Türk Medeni Kanununun 1025. ve 1007. maddeleri ile Tapu Sicili Tüzüğünün 85. maddesi (yargılama sırasında, 17.8.2013 tarihinde yürürlüğe giren Tapu Sicil Tüzüğünün 74.maddesi) gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olacağı, TMK.nın 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluğun kusursuz sorumluluk olup, bu madde kapsamında Hazinenin tazminat davasına muhatap ve tazminata mahkum olabileceği gözetildiğinde, eldeki davanın açılmasında ve sonuçlandırılmasında davacı idarenin hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur.
    Öte yandan; Tapu Sicili Tüzüğü’nün 74/4 maddesi “Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı tescil veya esaslı yazım hatasının düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması gerekir. İlgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa, bu durum beyanlar sütununda belirtilerek, 26/9/2011 tarih ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre işlem yapılır" şeklinde olup, doğrudan dava açmaya engel bir yasal düzenleme içermemektedir.
    Diğer taraftan, Tapu Müdürlükleri, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne bağlı ve Genel Müdürlük olarak da Bayındırlık ve İskan Bakanlığına yeni ismi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı kuruluşlar olarak, genel bütçe içinde ayrı bütçe ile yönetilen kamu kuruluşlarıdır.
    O halde; Tapu Müdürlüğünün hatalı gerçekleştirilen çekişmeye konu işleminin düzeltilmesi ile ilgili olarak yukarıdaki ilkelerde dikkate alındığında eldeki davayı açabileceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca; işin esasına girilerek, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi