3. Hukuk Dairesi 2017/1095 E. , 2018/11222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının ...Ş. ... Şubesinden kullanmış olduğu kredi nedeniyle kendisinin kefil olduğunu, kredinin ödenmemesi üzerine ... 4. İcra Müdürlüğünün 2009/39530 esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ve borcun kendisinden tahsil edildiğini, ödemiş olduğu miktarı davalıdan tahsil etmek üzere ... 2. İcra Müdürlüğünün 2012/4270 esas sayılı dosyası ile başlattığı takibe ise davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; kendisinin kredi sözleşmesi nedeniyle ...Ş"ye borcunun bulunduğunu, davacının da kendisine kefil olduğunu ve borcun davacıdan tahsil edilmesi üzerine dava dışı Hüseyin Erdel ile olan eşit hisseli ortaklığına ilişkin hissesini davacı alacaklıya devrettiğini böylece davacı alacaklıya her hangi bir borcunun kalmadığını belirterek davanın reddine ve takip miktarının %20"sinden aşağı olmak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davalının davacıya bakiye borcu bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine; ödenmiş bir borç takibe konulduğundan asıl takip miktarı olan 6.814,20-TL"nin %20"si (6.814,20-TL * %20 =1.362,84-TL ) oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı vekilinin kötüniyet tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
İİK 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez.
Somut olayda her ne kadar mahkemece, reddedilen alacak miktarı üzerinden davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş ise de, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Bu nedenle davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tazminata karar verilmesi doğru değildir. Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK. 436/2 maddesi gereği düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2.fıkrasında yer alan “Asıl takip miktarı olan 6.814,20-TL"nin %20"si (6.814,20-TL * %20 =1.362,84-TL ) oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine” ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,"" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.